| Ajan 1 alt katta sizinle görüşecek. | Open Subtitles | العميل رقم 1 سيقابلك بالدور السفلي |
| Babam şimdi sizinle görüşecek. | Open Subtitles | أبي سيقابلك الآن. |
| Bay Conover sizinle saat 3'te Meclis Binası'nda buluşacak. | Open Subtitles | السيد كونوفير سيقابلك في دار البرلمان في الساعة 3 ظهراً |
| Başkan sizi görecek. | Open Subtitles | سيقابلك الرئيس الآن سيدي |
| anahtarların elinde.burda buluşacaksınız. ve arabanı buraya getireceğini biliyor? | Open Subtitles | الرجل الذي يملك مفاتيح سيارتك سيقابلك هنا وهو يعلم أنك ستحظر سيارتك؟ |
| - Kimse seni karşılayacak mı? | Open Subtitles | هل سيقابلك احد ؟ |
| Ya seninle yalnız görüşür ya da anlaşma iptal. | Open Subtitles | سيقابلك لوحدك او لن يقابلك |
| Onunla orada buluşacaksın. Kolay gelsin. - Tamam, efendim, sağol. | Open Subtitles | سيقابلك هناك , أتمنى لك التوفيق - حسناً يا سيدى.. |
| - Görüşeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه سيقابلك |
| Sabah 8'de Halifax uçağına bindireceğiz. Havaalanında seni karşılayacaklar. | Open Subtitles | حجزنا لكِ ساعة 8 صباحً إلى هاليفاكس شخص ما سيقابلك عند المطار |
| Kayıtlar hazırsa Bay Haggans sizinle görüşecek. | Open Subtitles | سيقابلك السيّد (هاغانز) إن كانت الصور بحوزتك |
| Bay Sorkin, Bay Lachey şimdi sizinle görüşecek. | Open Subtitles | سيد (سوركين), السيد (لاشي) سيقابلك الآن. |
| Dash DeWitt seninle öğlen Butter Stick'te buluşacak. Dash mı? | Open Subtitles | داش دويتس سيقابلك في عصا الزبدة عند الظهيرة |
| Takım seninle hangarda buluşacak. 20 dakika sürer. | Open Subtitles | سيقابلك الفريق في مهجع الطائرات خلال عشرين دقيقة ، لا تفعل شيئا قبل تلقّي الدعم هٌناك |
| Bir saate kadar seninle bankta buluşacak. | Open Subtitles | سيقابلك هناك خلال ساعة عند هذا المقعد |
| Bay Paley şimdi sizi görecek. | Open Subtitles | سيد (بيلي) سيقابلك الآن |
| Lord Cotys şimdi sizi görecek. | Open Subtitles | الملك (كوتيس) سيقابلك الآن. |
| Mahkeme binasında buluşacaksınız. | Open Subtitles | في الولايات المتحده باري كولبورن سيقابلك في المحكمه |
| Orada elinde anahtar olan birisi seni karşılayacak. | Open Subtitles | شخص ما سيقابلك هناك مع مفتاح |
| Han da müsait olduğunda seninle görüşür. | Open Subtitles | - سيقابلك"الخان"حين يتمكن من ذلك. |
| 10 dakika içinde Grand Ferry Park'ında biriyle buluşacaksın. | Open Subtitles | شخصاً ما سيقابلك فى خلال 10 دقائق فى حديقة جراند فيرى |
| - Görüşeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | شكرا لا أظن أنه سيقابلك |
| Adamlarım seni limanda karşılayacaklar. Bir saate kalmadan ülke dışındasın. | Open Subtitles | سيقابلك رجالي عند رصيف الميناء، ستغادر البلاد خلال أقل من ساعة. |
| Memur bey seni görecek. | Open Subtitles | سيقابلك المفتش اﻵن |