| Pentangeli, Rosato kardeşlerin teklifini kabul edecek. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحدث معك بنتاجيلى حدد مقابلة مع الاخوة روزاتو و سيقبل عرضهما |
| Belki Osono gibi başka insanlar da bulabilirim beni olduğum gibi kabul edecek insanlar. | Open Subtitles | قد استطيع ايجاد آخرين مثل اوسونو من سيقبل بي ويحبني لما انا عليه. |
| - Ama "uzay kapıcısını" kabul eder. - Gevezeliği kesin. | Open Subtitles | ولكنه سيقبل بواب الفضاء اللعنه على هذه الدردشه |
| Oraya gidersem, sence benimle röportaj yapmayı kabul eder mi? | Open Subtitles | ،أتظنه سيقبل بلقاء معي إن صعدت الجبل المقدس؟ |
| Tamam mı? Gerçekten herhangi birisinin bir bakkal faişesini ciddiye alacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أن أحداً سيقبل بعامل بقالة بائس؟ |
| Yani sen ben etrafta olmazsam, Tae San'ın seni kabul edeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا إذن؟ هل تعتقدي أن تاي سان سيقبل بكِ إن لم أكن موجودة؟ |
| Tamam, Jack, bilgisayar kabul edecek mi göreceğiz... | Open Subtitles | الآن نحن مستعدون لنرى إن كان الحاسب سيقبل |
| Kim kabul edecek bu bahsi, Vegas mı? | Open Subtitles | ومن الذى سيقبل هذا الرهان؟ فيجاس |
| Sizce bu teklifi kabul edecek mi? | Open Subtitles | ولكن، هل سيقبل التحدي يا تـُرى ؟ |
| Takdimleri şahsım adına kabul edecek. | Open Subtitles | انه سيقبل القربان بــ النيابه عني. |
| Bugün ölürseniz Poseidon bu fedakarlığınızı kabul edecek. | Open Subtitles | إن وافتكم المنية اليوم فـ "بوسيدن" سيقبل تضحيتكم |
| - Sanık uzlaşma anlaşmasını kabul edecek mi? | Open Subtitles | إذاً هل سيقبل باتفاق الإقرار بالذنب؟ |
| Bölge savcısının ofisi birini tekme-tokat dövüp aldığın bir ifadeyi kabul eder mi dersin? | Open Subtitles | -أي نتائج ؟ تظن أن المدعي العام سيقبل اعترافا من شخص تم ضربه بعنف حتى تكلم ؟ |
| Yeter, Arnold. Yeter. Banka bir özrü kabul eder mi? | Open Subtitles | ,ذلك يكفي , "ارنولد" , ذلك يكفي هل سيقبل البنك اعتذاره ؟ |
| Bu anlaşmayı kabul eder. Herkesin öğrenmesinden o kadar çok korkuyor ki. | Open Subtitles | سيقبل الصفقة إنه مرعوب من افتضاح الأمر |
| O giderse, Peder beni kabul eder mi? | Open Subtitles | وإذا غادرت هل سيقبل القس بقدومي ؟ |
| Öldürmene gerek yok. Mance seni yanına alır. alacağını biliyorum. | Open Subtitles | لا حاجة بكَ لفعل ذلك، (مانس) سيقبل بكَ من رجاله. |
| Uçağın Jefferson City'ye inebileceğini ve Florida kabul etmese dahi tüm mültecileri alacağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول إن الطائرة يمكن أن تهبط "في "جيفرسون سيتي وأنه سيقبل كل اللاجئين حتى لو فلوريدا رفضت ذلك |
| Ona vereceğimi kabul edeceğini garanti ederim. | Open Subtitles | إذا وافقتم فسأعطى فانوشى 50 دولاراً عن كل منكم و أضمن لكم أنه سيقبل ذلك |
| Ona seninle evlenmesini istediğini söyle ve nasıl kabul edeceğini gör. | Open Subtitles | اطلبي منه أن يتزوج بكِ و انظري كيف سيقبل ذلك |
| Ayağımı öpecek ve benden özür dileyecek. | Open Subtitles | سيقبل قدمي و يعتذر لي |
| Masa'nın bulaşık yıkamayı ödeme şekli olarak kabul ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن المطعم سيقبل بغسل الصحون كنوعٍ من الدفع |
| Ayrıca, az önce doğrusu, anlaşılmaz savunmanızı baz alarak Amerikan halkının hava trafiğinin iptalini kabulleneceğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل سيقبل العامة حظر الرحلات الجوية... بناءً على التبرير الغامض الذى اعطيته لنا للتو؟ |