| Erken olduğunu biliyorum ama bence hiçbir şey bana engel... | Open Subtitles | مازلنا في البدايه لكني لا أظن أن شيئاً سيقف في طريق |
| O gece hiçbir şeyin kadere engel olamayacağı belliymiş. | Open Subtitles | يبدو أن لا شيء كان سيقف في وجه القدر تلك الليلة. |
| Dosya açıkça gösterecek ki karşınızda duran bu tutuklu elleri kanlı, suçüstü yakalanmıştır insanca duygular gösterirken! | Open Subtitles | عن السجين الذي سيقف أمامكم الآن يمسك بيديه الدامية عرض مشاهد الجريمة يعرض المشاعر بصورة طبيعة كالبشرية تقريبا |
| Daug sadece ameliyathanede yanımda duran nefes darlığının sesi, o kadar. | Open Subtitles | إنه صوت التنفس الثقيل الذي سيقف بجانبي أثناء إجراء العملية لا شيء آخر |
| Sana iki çift lafım var. Hiç kimse benimle Malibu'm arasına giremez. | Open Subtitles | لا احد سيقف بيني وبين السياره حتى ولو كان جداراً من نار |
| Sonra çocuk grubun içinde duracak. - Siz de çocuğun yanında durup... | Open Subtitles | الطفل سيقف مع المجموعة وانت ستقف قريب من الطفل |
| Hiç bir şey, gerçekten hiç bir şey bizi engelleyemez. Garanti. | Open Subtitles | لا شيء وأنا أعني هذا سيقف في طريقنا الليلة، أضمن لك ذلك |
| Peki Tyrell sancaktarları bir Dothraki hordası ile köle Lekesizler ordusunun yanında savaşır mı? | Open Subtitles | هل سيقف آل (تايريل) بجوار معشر "الدوثراكي" والجنود المطهرين؟ |
| Saul denen adamın, bizim görevimize engel olacağını düşündün mü gerçekten? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا بأن هذا الرجل شاول سيقف في الطريق في مهمتنا؟ |
| Bize engel olmaya kalkışacak herkes şu anda karşımda duran adamlarla aynı kaderi paylaşacak. | Open Subtitles | وأي شخص سيقف في طريقنا، سيعاني من نفس مصير هؤلاء الرجال... الذين ترونهم أمامكم... |
| Peki bu bize engel mi olacak? | Open Subtitles | لكن هل ذلك سيقف في طريقنا؟ |
| Qasim'i işin içinden çıkarırsak Kuroqi servetinden daha büyük bir parça almamızla aramızda engel kalıyor mu? | Open Subtitles | إذا قمنا بإزاحة (قاسم) من الطريق ما الذي سيقف بيننا وبين مقدار أكبر من ثروة ( كيروكي)؟ |
| Ve hiçbir şey bana engel olamayacak. | Open Subtitles | و لا شيء سيقف في طريقي . |
| Ayrıca kardeşinin merhameti, sen ve ölümün arasında duran tek şey. | Open Subtitles | ورحمة أخيك هي كل ما سيقف بينك وبين موتك. |
| Çünkü inan bana Öldüğünde senin mezarının başında duran tek kişi ben olacağım. | Open Subtitles | لأنه ثق بي سأكون أنا الذي سيقف على جثتك حين تموت |
| Yalnızca ben sizin ve uçuşan binlerce hançerin arasında duran tek ölümsüz ben olacağım. | Open Subtitles | سيكون الشيء الوحيد الذي سيقف بينك ! 1000خنجر طائر |
| Hiçbir şey! Hiçbir şey mirasımla arama giremez! | Open Subtitles | لا شيء، لا شيء سيقف بيني وبين تاريخي |
| Kimse asla benimle oğlumun arasına giremez! | Open Subtitles | لا أحد على الإطلاق سيقف بيني وبين إبني |
| Hiçbir kilit, sen, ben ve Montana arasına giremez. | Open Subtitles | لا يُوجد قفل سيقف في الطريق بيني وبينكِ و(مونتانا). |
| - Onu öldüreceklerdi ve herkes de öylece durup izleyecek miydi? | Open Subtitles | حسناً، كانوا سيقتلونها والجميع كان سيقف فقط ويشاهد؟ |
| Öğretmen öğrencinin arkasında durup her doğru tahmin ettiğinde "evet" diyordu. | Open Subtitles | طالب سيقف وراء طالبٍ ويقول "نعم" في كلّ مرّة يُخمّن بشكل صحيح. |
| Beni dinle! Bugün olacakları kimse engelleyemez. | Open Subtitles | لا سيقف امام يومنا المقدس |
| Kimse beni engelleyemez. | Open Subtitles | ولا أحد سيقف في طريقي |
| Peki Tyrell sancaktarları bir Dothraki hordası ile köle Lekesizler ordusunun yanında savaşır mı? | Open Subtitles | هل سيقف جيش آل (تايرل) بجوار عشائر الدوثراكي وجيش الجنود الخارقين؟ |