| Sonra da onu parası için öldürdüğümü. Ya Dickie için ne diyecekler? | Open Subtitles | ثم قتلته من اجل ماله, وماذا سيقولون عن ديكى ؟ |
| Bir teori doğru mu, daha önce kanıtlandı mı, onu söyleyecekler. | Open Subtitles | سيقولون إن كان الأمر صحيحاً أو لا إن أثبت أو لا |
| Para herşey değildir derler. Belki öyledir, ama çok işe yarar! | Open Subtitles | سيقولون لكِ أن المال ليس كل شىء ربما,و لكننا بحاجة إليه |
| Çok etik. Tabii evli erkeklerin çoğu kimseyle çıkmadıklarını söylerler. | Open Subtitles | أخلاقي جداً معظم الرجال المتزوجين سيقولون أنهم لا يواعدون أبداً |
| İnsanlar ne der Chhoto-Ma ne düşünür? | Open Subtitles | ماذا سيقولون الناس؟ ماذا ستظن حماتك والتي هي أمي؟ |
| Okulda saçına ne diyecekler? | Open Subtitles | ماذا سيقولون فى المدرسة بشأن قص شعركِ ؟ سيتقبلوا الأمر |
| Bir gün, "O kaba adamı bir daha görme." diyecekler. | Open Subtitles | في يوم ما سيقولون لكِ أن لا تري هذا الشخص السوقي مرة اخرى |
| Bir serseriyi eve aldığını öğrendiklerinde ne diyecekler? | Open Subtitles | ماذا سيقولون عندما يكتشفوا أنكِ تآوين متشرد؟ |
| O zaman Veraset Yasası olsun olmasın benim çocuğumun piç olduğunu söyleyecekler. | Open Subtitles | وإذا لم يفعلوا ذلك فلن يكون هناك قانونا للخلافة سيقولون بأن طفلتى لقيطة وستكون تلك النهاية. |
| Beni istedikleri gibi yönlendirmek için ne gerekiyorsa onu söyleyecekler. | Open Subtitles | لأنه جميعم سيقولون أن ما يجعلني أتصرف بشكل صائب حول ما يريدوني أن أكون |
| Şimdi de bu yıl mahsulün iyi olacağını söyleyecekler. | Open Subtitles | لاحقا سيقولون لنا ان المحصول جيد هذه السنة |
| Belediye başkanına söylemeliyiz, yoksa çocuğu çaldınız derler. | Open Subtitles | علينـاأننقولللعمدة، وإلا سيقولون بأنّنـا سرقناهـا |
| Yukarıdakiler ne derler dersin, bunu onlara söylersem? | Open Subtitles | ماذا تظن انهم سيقولون حين يسمعون فوق بذلك |
| farklı yollardan edindiğimizi söylerler; ve diğerleri de, tıpkı annem gibi, benim materyalimi geçmiş hayatlardan alığımı söyler. | TED | وآخرون مثل أمي ، سيقولون اني احصل علي موادي من حياة سابقة. |
| Erkekler istediklerini almak için her şeyi söylerler.... ve sonra hep yarın, yarın, yarın. | Open Subtitles | سيقولون أي شئ ليحصلوا على ما يريدوا وبعد هذا دائماً غداً، غداً، غداً |
| Sence çocukları ona katil der mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن أطفالها سيقولون أنها ارتكبت جريمة ؟ |
| "Çünkü geri dönecek olsalar, sanıyorum ne diyeceklerini biliyorum." | Open Subtitles | لأنهم إن تمكنوا من العودة فأظن أنني أعلم ماذا سيقولون |
| Şey, sanırım bir sürü insan benim çarpık bir hayatım olduğunu söyler. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أن كثيرُ من الناس سيقولون أنني عشت حياة طائشة |
| Son zamanlarda üçüncü sınıf öğrencilerime eşitlik sorunlarını öğrenmek için çok küçük olduklarını düşünen yetişkinlere ne söyleyeceklerini sordum. | TED | سألتُ مؤخرًا طلابي في الصف الثالث ماذا سيقولون لكبار السن ممن يعتقدون بأنهم صغار جدًا للتعلم عن قضايا مثل المساواة. |
| Muhtemelen hayır derlerdi. | Open Subtitles | على الأغلب سيقولون لا لانستطيع أن نكون رقيقين ودقيقين |
| Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | . سيقولون أي شيء من أجل البقاء |
| Şüpheciler ortak barınmanın çok küçük bir grup insan için ilginç ve çekici olduğunu söyleyecektir. | TED | المتشككون سيقولون أن السكن المشترك جذاب ومشوق لمجموعة صغيرة فقط من الناس. |
| Çoğu insan "güzel" derdi, belki "harika". | Open Subtitles | أغلب الناس كانوا سيقولون: جيّد أو ربّما: رائع |
| Nörologlara, "neden durum böyle", diyecek olursanız -- -- Onlar da buna hak verirler. | TED | إذا سألتم علماء الأعصاب لماذا هذا هو الحال؟ في البداية سيعترفون بذلك. ولكن إن سألتهم, سيقولون. |
| Masanın üzerine yapsan bile, aman ne güzel oldu diyeceklerdi! | Open Subtitles | إذا تبرزتِ على المنضدة سيقولون يا للهول، لقد أكلت جيداً |
| Senin söylediklerini not edecekler ki bu da yangın gibi yayılmasını sağlayacaktır ve ülke çapındaki gayrimenkul sahipleri için doğrudan bir meydan okuma olacaktır. | Open Subtitles | و سيقوموا بتدوين كلماتك و تنتشر أكثر و سيقولون أنه تحدي قوي و متجه من المقاطعة إلى كامل الدولة |