| Saat altıya kadar dönmeye çalış. Yemek hazır olur. | Open Subtitles | حاول أن تعود الساعة السادسة العشاء سيكون جاهزاً |
| Sağ ol. Neden gelecek hafta gelmiyorsun, o zamana hazır olur. | Open Subtitles | شكراً، لمَ لا تأتين بعد أسبوع سيكون جاهزاً حينئذ |
| On beş dakikaya hazır olur. - Geç kalamam. | Open Subtitles | لقد وضعت الفطور في الفرن سيكون جاهزاً في خلال 15 دقيقة |
| Beş dakikaya kadar, Bay Charles burada ve başlamaya hazır olacak. | Open Subtitles | سيكون السيد تشارلز هنا خلال خمس دقائق و سيكون جاهزاً ليبدأ |
| Tavşanın ancak akşam yemeğine hazır olacak. | Open Subtitles | أنا سَأَمْلأُه في العشاءِ وقتها الارنب سيكون جاهزاً |
| On dakika içinde video konferansa hazır olacak. | Open Subtitles | إلى مكتبه الان سيكون جاهزاً لاجتماع مرئي |
| Her şeyin vaktinde hazır olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | وعدت أن كل شئ سيكون جاهزاً في الوقت المناسب |
| General, taç giyme töreninden evvel hazır olur mu diye soruyor. Elbette. | Open Subtitles | الجنرال يسأل إن كان سيكون جاهزاً قبل التتويج. |
| Şimdi sana yeni stadyumun temelini göstereceğim, muhtemelen ay sonunda hazır olur. | Open Subtitles | سوف أريك المؤسسة، والملعب الجديد والذي سيكون جاهزاً بحلول نهاية الشهر |
| Tatlım, erkencisin. Yemek birkaç dakika içinde hazır olur. | Open Subtitles | عزيزي ، أنت مبكّر العشاء سيكون جاهزاً خلال عدة دقائق |
| Aile uzaktayken, pek geç yemiyoruz, ...akşam yemeği sekiz gibi hazır olur. | Open Subtitles | نحن لا نتعشى في وقت متأخد بينما العائلة بعيدة لذا فالعشاء سيكون جاهزاً في حوالي الثامنة |
| Uyanmışsın. Kahvaltı yapacağım. Beş dakikda sonra falan hazır olur. | Open Subtitles | أعّد الافطار، سيكون جاهزاً خلال خمس دقائق |
| 48 saate hazır olur. | Open Subtitles | سيكون جاهزاً خلال 48 ساعة وهل أنتِ تصنعين كميات كافية ؟ |
| Okul balosuna hazır olacak diyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تقول إنه سيكون جاهزاً لحفل استقبال الطلاب الجامعيين؟ |
| Dediğini aynen aktarıyorum "bittiğinde hazır olacak, bir saniye bile daha erken değil." | Open Subtitles | يقول، وأنا اقتبس من كلامه، "سيكون جاهزاً حين يجهز وليس لحظة قبل ذلك." |
| Diyor ki, herşey yarım saat içinde hazır olacak. | Open Subtitles | يقول: كل شيء سيكون جاهزاً في النصف ساعة المقبلة |
| Yemek birkaç dakikaya hazır olacak. | Open Subtitles | لم لا تتفضلون بالجلوس؟ طعامكم سيكون جاهزاً خلال دقائق |
| Kalkan balığın bir dakikaya hazır olacak. | Open Subtitles | السمّك الذي طلبتُه سيكون جاهزاً خلال دقيقة |
| O zamana dek hayatta kalmayı başarabilirsen kahvaltı yarım saate kadar hazır olacak. | Open Subtitles | الفطور سيكون جاهزاً خلال نصف ساعة إذا أمكنك تدبر البقاء علي قيد الحياة لفترة أطول |
| Bill, Curtis, Jack'in verdiği yeni bilgiye göre ekibinin 10 dakika içinde hazır olacağını bildirdi. | Open Subtitles | لقد أكّد كيرتس للتو أنّ فريقه سيكون جاهزاً خلال عشر دقائق مستنداً لما أورده جــاك من معلومات جديدة |
| Eve geldiklerinde her şeyin hazır olacağını söylemiştin | Open Subtitles | لقد قلت بأنّه سيكون جاهزاً بمرور الوقت, إنّهميصلونللمنزل. |