"سيمنحني" - Translation from Arabic to Turkish

• verecek

O bana röportaj verecek, ben de ona golf vuruşu yapmayı göstereceğim.
هو سيمنحني حديثا صحفيا وانا سأريه كيف يصوب رمية جولف

Ölümün, bütün ilgiyi benim üstüme çekecek. Bu kitap da, sadık okuyucularını verecek.
سيمنحني موتك الإنتباه، سعطيني هذا الكتاب عدد لا يحصى من التابعين.

Bu bana diğer ortaklarla daha fazla çalışma zamanı verecek.
هذا سيمنحني وقتاً أكثر للعمل مع اشركاء الآخرين

Kapora olarak 150 bin nakit bulabilirsem çiftliğini 1 milyona verecek.
سيمنحني مزرعته بمليون, لو بإمكاني المجيء بـ150 نقداً وما حولها.

Öte yandan bana gelecek adına savaşmam için ayrı bir teşvik verecek.
‫وأظن أن ذلك سيمنحني حافزاً ‫للكفاح من أجل المستقبل

Şimdi yapacağım şey, bana büyük keyif verecek.
هذا سيمنحني شعورا كبيرا بالمتعة

Bu, doğrudan ölümcül enjeksiyon yapmama imkan verecek,
سيمنحني هذا الحق بإعطاءك الإبرة المميتة

Bu yüzden diz çökmen, ölene kadar bana hizmet etmen iki kat bir haz verecek.
لهذا السبب سيمنحني رضا مضاعف ...في رؤيتك تركع وتخدم حتى الموت...

En iyi kısmı ise... bana istediğim zammı verecek.
والقسم الأفضل هو سيمنحني علاوة

Bu bana, arkadaşın bay Locke'u daha iyi tanıma fırsatı verecek.
‫وابتهج، سيمنحني هذا فرصة ‫لتوطيد معرفتي بصديقك السيد (لوك)

- Az önce bir telefon görüşmesi yaptım. Komite, eğer Ana otuz gün daha bulunamazsa hisselerin tam kontrolünü verecek.
مجلس الإدارة سيمنحني حق الإدارة الكاملة (بعد 30 يوماً لو لم يجدوا (آنا

Bu bana ne kadar zaman verecek?
كم من الوقت سيمنحني هذا؟

Top Chef'i yapmaya bayılıyorum, ama bu bana diğer yeteneklerimi gösterme fırsatı verecek.
{\pos(192,240)}،"أحب تقديم "توب تشيف {\pos(192,240)}وهذا سيمنحني الفرصة لإظهار باقي مواهبي

Bu bana çok büyük bir mutluluk verecek.
إنه سيمنحني سروراً عظيماً

Kim bana iş verecek?
من سيمنحني عملاً؟

Bu, onları enselemek için bana yeterli delili verecek.
ذلك سيمنحني الدليل للنيل منهم

Aku haberleri duyduğunda bana her şeyi verecek.
(آكو) سيمنحني أي شيء حين سماعه لهذه الأخبار.

Kim 80 verecek?
من سيمنحني 80؟