| Eğer güçlü bir şekilde büyürsek korkumuz yayılacak ve insanlar arasındaki düşmanlık artacak. | Open Subtitles | وإن كبرت هذه المجموعة فالخوف منا سينتشر والانقسام علي أمرنا بين البشر سيزيد |
| Sonra benim seni koruduğum haberi yayılacak ve böylece huzur içinde işini yürütebileceksin. | Open Subtitles | بعدها سينتشر الخبر بإنكِ محمية من قبلي هذا سيسمح لك بالتعامل مع عملك بكل سلام |
| Göreceksin. Buralar dolduğunda, bu görüntü modası ateş gibi herkese yayılacak. | Open Subtitles | عندما يكتمل هذا سينتشر هذا المظهر كالنار في الهشيم |
| Daha biz salatamızı yemeden haberi tüm gemiye yayılır. - Doğru. | Open Subtitles | سينتشر الخبر فى كل السفينة قبل أن نتناول السلاطة |
| Şimdi kaçmalarına izin verirsek... bu durum tüm imparatorluğa yayılır. | Open Subtitles | إذا سمحنا لهم بالهروب الآن فإن هذا الحدث سينتشر في الإمبراطورية كلها |
| Fiziksel temas yok, yoksa hızla yayılacaktır. | Open Subtitles | تأكد من عدم وجود إجهاد جسدي أو سينتشر ذلك بسرعة |
| İki hafta içinde, tüm kasabaya yayıldı. | Open Subtitles | ،في غضون إسبوعين سينتشر في جميع أنحـاء المدينة |
| Uçak havalanacak, herkes ölecek ve virüs yayılacak. | Open Subtitles | الطائرة ستطير. كلّ شخص يموت، والفيروس سينتشر. |
| Çünkü insan ırkı yıldızların arasına yayılacak, siz sadece uçmalarını izleyin. | Open Subtitles | لأن الجنس البشري سينتشر في الفضاء لقد رأيتموهم للتو يطيرون |
| Ancient One'ın ölüm haberi bütün çoklu evrene yayılacak. | Open Subtitles | نبأ موت المعلمة الكبيرة سينتشر في الكون المتعدد. |
| Eğer etkinleştirmezsen, üç milyon Siber galaksiye yayılacak. | Open Subtitles | و ان لم تفعل سينتشر 3 ملايين من السايبرمان عبر المجرة |
| Onun bilgisi ile birlikte senin öğretin hayal edemediğimiz yerlere kadar yayılacak. | Open Subtitles | بعلومه ومعرفته، أسلوبك سينتشر بصورةٍ لا يمكن تخيّلها أبداً .. |
| Yirmi dakika içerisinde haberler kasabaya yayılacak ve insanlar sizi suçlamaya başlayacak. | Open Subtitles | في غضون 20 دقيقة الخبر سينتشر في المدينة والناس سيبدأون بلومكم |
| Siz ve ordunuz yok olduğunda, karanlık tarafım dünya çapına yayılacak. | Open Subtitles | عندما تموتون انت و جيشك ظلامي سينتشر عبر العالم |
| Siz ve ordularınız yok edilince karanlığım bu dünyaya yayılacak. | Open Subtitles | بمجرد أن تنتهوا أنتم وجيشكم سينتشر شري في العالم |
| Tüm New York'a yayılacak. | Open Subtitles | و سينتشر الخبر في جميع أنحاء نيويورك |
| Bunu yapmak için, tüm kuşku yokedilmeli, yoksa kanser gibi yayılır. | Open Subtitles | لكي تفعل ذلك كُلّ الشَكّ يجب أنْ يُزالَ أو إنه سينتشر كالسرطان |
| Eğer bizden biri dirilirse, hastalık yayılır. | Open Subtitles | , إذا تم إعادة بعث أحداً منا سينتشر المرض |
| Size bir şey diyeyim mi, adam virüs gibi yayılacaktır. | Open Subtitles | اجعلنى اقول لك, انه سينتشر كالفيروس. |
| Palladium'un artık şehirde olmadığı söylentileri yayıldığı gibi yeniden geldiği de yakında yayılacaktır. | Open Subtitles | كما سرت شائعة إنّ الـ(باليديوم) ليس موجوداً في المدينة سينتشر خبر إستعادته عن قريب |
| Amagidişininhaberlerikısa sürede yayıldı vegidişigibisessizolmadı. | Open Subtitles | ولكن نبأ اختفائها سينتشر سريعاً قريباً وستعلو الأصوات |