| Bu güne kadar şanslıydınız, ama yarın herşey bitecek. | Open Subtitles | أنا كنت محظوظ حتى الآن. لكن غدا حظّى سينفذ. |
| Bu hızla içersem sanırım birazdan şarabımız bitecek. | Open Subtitles | على هذا المستوى الذي أشرب فيه أظن أنه سينفذ منا النبيذ قريبا |
| Şimdi ben gittikten hemen sonra ıstakozlar bitecek. | Open Subtitles | الآن سينفذ منكم الكركند عندما أغادر مباشرة |
| Çıkana kadar yiyeceğimiz biter veya donarız. | Open Subtitles | سينفذ منا الطعام او نتجمد من البرد قبل ان يفعل هذا |
| Yakıtınız biter ve Kuzey Buz Denizi'nde ölürsünüz. | Open Subtitles | سينفذ منك الوقود وستموت فى المحيط القطبى الشمالى |
| Genç Percy'yi bana bırak. Ne dersem onu yapacak. | Open Subtitles | أما بالنسبة للشاب بيرسي سينفذ ما عرضته عليه. |
| Frank, senin için hazırladı fakat 20.000 mil sonra füzelerin yakıtı tükenecek. | Open Subtitles | فرانك شغلها من أجلك ولكن الخدعة أن هذه الصواريخ سينفذ منها الوقود بعد 20000 ميل |
| - bitecek yakında. - Bununla ilgili çalıştım ben de. | Open Subtitles | سينفذ منى قريبا - هذا ما كنت أعمل عليه - |
| Hepsine yetecek kadar yok. - Yakında hepsi bitecek. | Open Subtitles | ليس كافياً لكل هؤلاء الناس سينفذ مننا |
| Bu benimle ya da seninle ilgili değil 20 dakika içinde yakıtımız bitecek. | Open Subtitles | ...الأمر لا يتعلق بي أو بك الوقود سينفذ منا بعد 20 دقيقة |
| En sonunda şansı bitecek. Her zaman biter. | Open Subtitles | في النهاية سينفذ حظه، دائماً ينفذ. |
| En sonunda şansı bitecek. Her zaman biter. | Open Subtitles | في النهاية سينفذ حظه، دائماً ينفذ. |
| Onlar bitince, havanız da bitecek." | Open Subtitles | حينئذٍ ، سينفذ الهواء المُحيط بكم. |
| Birkaç güne kadar otum biter. Gelirim, o zaman takılırız. | Open Subtitles | سينفذ مني الحشيش في خلال يومين وسأعود هنا ، وأبقى معك |
| Çıkış yolunu kazmadan çok önce havamız biter. | Open Subtitles | سينفذ منـّا الهواء، قبل وقت كبير من أنّ نحفر مخرجاً. |
| - İniş yardımı olmadan bu uçakların yakıtı biter. | Open Subtitles | بدون إرشادات هبوط، تلك الطائرات سينفذ منها الوقود. |
| Acaba diyorum benim istediklerimi kim yapacak. | Open Subtitles | لكنني أتساءل , من الذي سينفذ ما يحلو لي ؟ |
| Hayır dediğimiz gibi yapacak. | Open Subtitles | كلا، سينفذ الاتفاق |
| Eski zamanların hatırına katlanıyorlar ama sabırları elbet tükenecek. | Open Subtitles | . إنهم يحمونه منذ زمن ... ولكن هذا النوع من الصبر سينفذ ... و عندما ينفذ |
| Şu anki seviyede kullanmaya devam edersek 2 hafta içerisinde yakıtımız tamamen bitmiş olacak. | Open Subtitles | وفي المستويات الحالية من الاستهلاك . سينفذ لدينا الجاز بالكامل في اسبوعين |
| Sorunu halledemezsek soluduğumuz havayı hızla tüketiriz. | Open Subtitles | إذا لا نستطيع إعادة تشغيله سينفذ الهواء النقي مسرعاً |
| Yakacak odunumuz bitmek üzere. Yiyeceğimiz de çok az kaldı. | Open Subtitles | الخشب المستخدم للنيران يكاد ينفذ، والطعام سينفذ سريعًا هو الآخر |
| Sana bakınca beni burada infaz etmeyecek biri olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | هراء هراء , بنظرة واحدة أعلم أنك ليس الرجل الذي سينفذ إعدامي |