| O yükün birazını boşaltmak size iyi gelecektir. | Open Subtitles | يبدو أنه سينفعك أن تنزل هذا العبء عن كاهلك |
| Aşırıya kaçmadığın sürece sana da iyi gelecektir. | Open Subtitles | سينفعك ذلك, باعتدال. |
| -Sen de içebilirsin. -Komik değil. Sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | ستشربه أنت ايضاً، سينفعك |
| Fakat bunun sana ne faydası var ki? | Open Subtitles | و لكن فيما سينفعك هذا ؟ |
| Sana faydası olur. | Open Subtitles | سينفعك ان قام بتدليكك |
| Bunun bir faydası olur mu bilmiyorum. | Open Subtitles | إن كان ذلك سينفعك |
| Yanılıyorsun, senin gibi günahkarla iyi gelecektir. | Open Subtitles | -أنت مخطئ، سينفعك هذا كثيراً |
| Bu iyi gelecektir. | Open Subtitles | هذا سينفعك |