| sinema perdesi bile diyebiliriz... ..duyduklarını destekleyecek fiziksel materyali ...görselleştirmeye, hatta hayal etmeye ...yönelik umutsuz bir girişimdir. | Open Subtitles | الذي يُعد بمثابة شاشة خلفية أو حتى شاشة عرض سينمائية من المفترض أن تعرض كمحاولة يائسة لتصوير أو تخيل |
| O her şeye ve herkese sahip olan bir sinema yıldızıydı. | Open Subtitles | لقد كانت نجمة سينمائية والتي لديها كل شيء |
| Ama şimdi çok büyük bi yapımcıyla sinema filmi için görüşüyoruz. | Open Subtitles | لكن الان اصبحنا جزءا في حديث مع استوديو حول صورة سينمائية كبرى |
| Daha sinemasal bir şekilde ölmeliydim. | Open Subtitles | من المفروض أن أموت ميتة سينمائية أكثر |
| Bu bir film seti. | Open Subtitles | هذه تجهيزات سينمائية |
| Kitap okumak zorunda kalan her çocuk gibi hepimiz, yazarın betimlemelerini zihnimizdeki sinema perdesine yansıttık. | TED | كما تعلمون , فجميعنا يفعل هذا عندما كنا أطفالاً فقد كنا نقرأ كتابا وعبر وصف الكاتب للمشاهد كنا نتخيل الصور في مخيلتنا كما لو أنها شاشة عرض سينمائية |
| - Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı. | Open Subtitles | -نجمة تلفزيونية تقوم بدورها نجمة سينمائية |
| sinema ödüllerinden birini kazanamayacağı kesin. | Open Subtitles | بالتأكيد لن يحصل على أي جوائز سينمائية |
| Ben sadece film değil, sinema filmi yapıyorum. | Open Subtitles | لا أقوم بأفلام بل شرائط سينمائية |
| Bu bir sinema salonu, kötü koltuk yok. | Open Subtitles | ... إنها قاعة سينمائية ، لا يوجد مقاعد سيئة |
| sinema oyuncusu mu, tiyatro mu yoksa televizyon mu? | Open Subtitles | ممثلة سينمائية أو مسرحية أم تلفزيونية ؟ |
| Fontenay'de de dans pisti var ve iki tanede sinema. | Open Subtitles | هناك قاعة رقص في "فونتاي" ودور سينمائية |
| - Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı? | Open Subtitles | -نجمة سينمائية تقوم بدور نجمة تلفزيونية |
| Numara severim. Bir sinema dergisinde okumuştum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَقْرأُ في a مجلة سينمائية |
| Bernie'de Çılgın Tatil. sinema şaheseridir. | Open Subtitles | "عطلة عند آل بيرني" تحفة سينمائية |
| Küçük bir sinema yıldızı. | Open Subtitles | نجمة سينمائية صغيرة |
| Dreamgirls, sinemasal bir başarıydı. Ve... | Open Subtitles | دريم قريل لقد كان معجزة سينمائية |
| Sanırım bu bir sinemasal adet. | Open Subtitles | انا افترض انها إتفاقيات سينمائية |
| Bütün hayatım sinemasal. | Open Subtitles | حياتي بشكل عام سينمائية |
| Bu bir film seti. | Open Subtitles | هذه تجهيزات سينمائية |
| Kendisini film yıldızı sanan can sıkıcı yaşlı bir kadın. | Open Subtitles | اللعنة على هذه العجوز على الرغم من كونها نجمة سينمائية. |