| Sebep. Niçin birisi 9 yaşındaki bir çocuğu kaçırmak istesin? | Open Subtitles | لمَ سيودّ أحدهم أن يُخفي صبياً في التاسعة مع عمره؟ |
| - On ay. Bu kadar az cezası kalmışken, neden kaçmak istesin ki? | Open Subtitles | لمَ سيودّ الهرب الآن وقد تبقت لديه فترة سجن قصيرة؟ |
| Güven bana yakında, bizim için çok yakında doğru erkek seninle olmak isteyecek. | Open Subtitles | ثقي بي أن يوماً ما قريباً, وأقرب مما تتخيلين, الفتى الصحيح سيودّ أن يكون معكِ |
| - Doğrudur ama babası sevgilisini, sevgilisi de çocuklarını isteyecek. | Open Subtitles | صدقت، لكن الأب سيودّ خليلته وخليلته ستودّ ابنيها. |
| Bu arada, onun bunu isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء أنا أظنّ من أنه سيودّ أن يعطيكِ هذه |
| Zod'un bizi birbirimizle dövüştüreceğini ve seni onun öldürmek isteyeceğini biliyordun. Bu çok akıllıcaydı. | Open Subtitles | بجعل (زود) يحرضنا ضد بعضنا، عالماً بأنه سيودّ القضاء عليك بنفسه، كان ذلك ذكاء |
| Tina, Vince ne yapmanı isterdi? | Open Subtitles | (تينا)، ما الذي كان سيودّ فينس أن تفعليه؟ |
| Bu yeni Asgard silahlarını ne kadar çabuk seri üretebileceğimizi öğrenmek isteyecektir. | Open Subtitles | سيودّ أن يعرف مقدرتنا على إنتاج نسخ أخرى من هذه الأسلحة |
| Beni neden öldürmek istesin? | Open Subtitles | كلاّ، نحن صديقان. لمَ سيودّ قتلي؟ |
| Neden Rigsby'nin kendi yüzünü masaya gömmesini istesin ki? | Open Subtitles | مهلاً (لماذا سيودّ من (ريغسبي أن يضرب وجهه بقوّة بالطاولة ؟ |
| Bridget Kelly'nin sponsorunun ortadan kaybolduğu gece neden Siobhan Martin'in kocası güvenlik kayıtlarını almak istesin ki? | Open Subtitles | لمَ سيودّ زوج (شيفون مارتن) أن يضع يديه على لقطات مُراقبة من ليلة إختفاء راعي (بريدجيت كيلي)؟ |
| - Kartel neden benden çalmak istesin ki? | Open Subtitles | -لمَ سيودّ الكارتل السرقة منّي؟ |
| - Kim böyle bir şey yapmak istesin ki? | Open Subtitles | -لماذا سيودّ أحدهم فعل ذلك ؟ |
| Gunther bana sarılmak isteyecek. | Open Subtitles | سيودّ غانثر ضمي. |
| O milyonunu geri isteyecek. | Open Subtitles | سيودّ استعادة المليون |
| Buraya dönmek isteyeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتخاله سيودّ العودة إلى هنا؟ |
| Tanrım, baba çok isterdi ama Leonard'ın sabah çalışması gerekiyor. | Open Subtitles | سيودّ ذلك يا أبي لكن (لينورد) يجب أن يذهب للعمل صباحاً |
| Tanrım, baba çok isterdi ama Leonard'ın sabah çalışması gerekiyor. | Open Subtitles | سيودّ ذلك يا أبي لكن (لينورد) يجب أن يذهب للعمل صباحاً |
| - Evet. Seni bırakıp gider mi? Uyandığını duymak isteyecektir. | Open Subtitles | أجل، لم يرِد أن يغادر، سيودّ أن أيعرف أنّك قد استفقتَ. |
| Tabii istediği seviyeye geldiğinden emin olmak için seninle görüşmek isteyecektir, sakıncası yoksa yani. | Open Subtitles | سيودّ التحدّث معك أوّلاً، للتأكّد أنّك بالمُستوى المطلوب، إذا لمْ تكن تُمانع. |