"سيّئاً" - Translation from Arabic to Turkish

• Fena
• Kötü
• kötüydü

Fena değil. Sana 10 bin dolar vereceğim, sende bana 15 milyon dolar kazandıracaksın.
ليس سيّئاً ، أدفع لكَ 10 آلاف، و أنتَ تـُربحني 15 مليون.

Bu büfe hiç Fena değilmiş.
أتعلمين، هذا الطعام على المائدة المفتوحة ليس سيّئاً.

İlk hafta için hiç de Fena değil, ha?
لمْ يكن هذا سيّئاً باعتباره أوّل أسبوع، صحيح؟

Bunlar bu fikri reddetmeleri için Kötü sebeplerse onlara seçenek sunmamak daha Kötü.
وهذا يعتبر سبباً سيّئاً ليرفضا الفكرة لكنّه أكثر سوءاً لئلا يتخذان هذا الخيار

Espriler berbatti, mekan çok kötüydü elbiseler demodeydi.
من الدانديز، حسناً؟ النكت كانت مريعة، والمكان كان سيّئاً

Bir iki tanesi Fena değildi.
حسناً , واحدة من اثنين هذا ليس سيّئاً

22 mil kaldı. Fena sayılmaz.
فقط 22 ميل مضوا هذا ليس سيّئاً

- Bir kız için Fena değil, ha?
ليس سيّئاً بالنّسبة لفتاة، صحيح؟

Ne dersiniz, Fena değil, değil mi?
ما رأيكما ؟ ليس سيّئاً صحيح؟

Hiç Fena değilmiş aslında.
هذا ليس سيّئاً حقاً.

Aslına bakarsan hiç de Fena görünmüyor.
وفي الواقع، لستُ سيّئاً

Fena değil, küçük çocuk.
لستَ سيّئاً أيّها الصغير.

Senin devreler Fena yanmış evlat.
{\pos(190,210)}. (تعاني توتّراً سيّئاً (هامي

Hey, bu hiç Fena değildi.
هذا ليس سيّئاً.

Şüpheli olduğuna göre davanın seyrini bir cinayet zanlısı öyle istiyor diye değiştirmek bizim için Kötü bir imaj olur değil mi?
فإذن لا تزال مشتبهاً بها وسوف يبدو سيّئاً عند السماح لمشتبه به في جريمة قتل ، إملاء شروط التحقيق ، أليس كذلك؟

Hiçbir şey aynı anda hem iyi hem de Kötü olamaz.
آسف لاشئ إما يكون سيّئاً أو جيّداً كما نعتقده للوهلة الأولى

Kendimi ilk defa depresyonla yaşayan biri olarak benimsedim ve bu bana iyi hissettirdi, bundan ötürü Kötü bir insan değilmişim gibi.
ولأوّل مرّة، تعرّفت على ما يُخالج مَنْ يعيش في حالة اكتئاب، وشعرت بالرضا عن ذلك وكأنني لست شخصاً سيّئاً بذلك.

Sadece karisinin iyilesmesini istiyor. Gerçekten Kötü birisi degil.
إنّه فقط يريد أن يستعيد زوجته إنّه ليس سيّئاً

Kötü bir adam, kaba hareketleri var... ama ruhen Kötü değil.
هو رجل سيّء كان عنده بعض الإجازات القاسية لكن ليس سيّئاً في روحه

Bu o kadar kötüydü. Geri döndüğünden beri teselli olmuyor.
كلا، لقد كان الأمر سيّئاً جداً، لقد كان بلا عزاء منذ أن عدنا.