"سَأعْمَلُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yapacağım
• yaparım
• yapacağımı
• yapayım
• Poverty

Hayır, bundan başka herşeyi yap! Söyleneni yapacağım!
لا أيّ شيء ما عدا ذلك أنا سَأعْمَلُ الذي يطلب مني

Eğer ona anlatmazsan, yani, yakında, yani, bu gece, bu konuda ben kendim birşeyler yapacağım.
إذا أنت لا تُخبرُها، أنا المتوسط، قريباً، أَعْني، اللّيلة، سَأعْمَلُ شيءُ حوله نفسي.

Bize yaptıklarının aynısını yapacağım.
أنا سَأعْمَلُ بالضبط ما هو عَمِلَ إلينا.

Senin için her şeyi yaparım, beni ara yeter.
أنا سَأعْمَلُ أيّ شئُ من اجلك، فقط كلمني.

"Tatlım, bana günde iki kere dayarsan, senin için her şeyi yaparım.
عزيزى فقط كن قريب مني مرّتين في اليوم، و سَأعْمَلُ أيّ شئُ لَك.

Yine de ne yapacağımı bilmiyorum.
حَسناً، أَبّ، ما زِلتُ لَستُ متأكّدَ الذي سَأعْمَلُ.

Ben kendi işimi yapacağım, o kendi işini yapacak, o da kendi işini yapacak ve siz efendim, siz ve Bayan..
سَأعْمَلُ شغلُي، هي تَعمَلُ شغلَها، هو يَعمَلُ شغلَه، وأنت، سيد، أنت ورمية خاطئة.

Bir gün, çok yakında senin için çok iyi bir şey yapacağım. Söz veriyorum.
سَأعْمَلُ شيئاً لطيفُ و حقيقياً من اجلك قريباً ,يوماً ما، أَعِدُكِ

Söz veriyorum elimden gelenin en iyisini yapacağım
أَعِدُ سَأعْمَلُ أفضل أنا يُمْكِنُ أَنْ.

Seni geri getirmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
ضَربَك؟ مهما كلّف الأمر لإسْتِعْاَدتك، أنا سَأعْمَلُ هو.

Ve 400 kadar sosis sarmasını ne yapacağım?
والذي صباحاً أنا سَأعْمَلُ ب400 خنزيرِ في 400 بطانيةِ؟

Sence bu zaman diliminde ne yapacağım evde 31 mi?
ماذا تعتقد سَأعْمَلُ بذلك الوقتِ، يَجْلسُ يَستمنى في الداخل؟

- Mola! - Bekle Ben ne yapacağım?
إهيا إنتظر ماذا سَأعْمَلُ انا؟

Değiştiğimi göstermek için her şeyi yapacağım.
أنا سَأعْمَلُ مهما لتَشويفها أَنا a غيّرَ رجلاً.

Tarifi ne yapacağım?
- أنا يُمْكِنُ أَنْ أَعطيك الوصفةَ. - ماذا سَأعْمَلُ بذلك؟

Her şeyi yaparım.
أنا سَأعْمَلُ أيّ شئُ. أَنا فَقَطْ هنا أَنْ أَتعلّمَ.

Şimdi zamanı dersen, ben de yaparım.
إذا تَقُولُ بأنّه وقتُ عمل رتيبِ، أنا سَأعْمَلُ هو.

Elimden geleni yaparım ama burada yetkili ben değilim.
حَسناً، أنا سَأعْمَلُ ما أنا يُمْكِنُ أَنْ، لكن لَستُ حقاً مسؤول هنا.

Dur, dur, dur. Lois'i kaybedemem! Lütfen her şeyi yaparım.
انتظر، انتظر،لا أَستطيعُ فقدان لويس رجاءً، سَأعْمَلُ أيّ شئُ

Bu boş zamanlarda ne yapacağımı hayal bile edemiyorum.
لا يَستطيعُ يَتخيّلُ ما أنا سَأعْمَلُ بالوقتِ.

Ben yüzü yapayım sen de vücudu yapar mısın?
أنا سَأعْمَلُ وجهيُ، أنت هَلْ الهيكل؟

Sanırım Poverty Plak için seslendireceğim bir parçayı okumak istiyorum.
أعتقد أنا سَأعْمَلُ... ... أعْمَلُaلحن بِأَنِّييَذْهبُ للتَسجيل لسجلاتِ الفاقةِ.