"سَبَقَ أنْ" - Translation from Arabic to Turkish

• hiç

Bu yaşta birine daha önce hiç, böyle birşey yaptın mı?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ عَملتَ شيءَ مثل هذا إلى ولد عُمره؟

Julia ve ben ayrıldığımızdan beri, ikiniz hiç tekrar denemek hakkında konuştunuz mu?
منذ أن جوليا وأنا أَنفصلُ، هَلْ أنت وهي سَبَقَ أنْ تَحدّثتَ عن تُجرّبُه؟

Evet, ama şuna bakın Bay Wu. hiç bu kadarını görmüş müydünüz?
نعم، لكن أنظر، السّيد ووه، هَلْ سَبَقَ أنْ رَأيتَ شيءَ ضخمَ جداً؟

hiç çıplak bir erkek gördün mü?
هَلْ سَبَقَ أنْ رَأيتَ رجلَ بالغ عاريَا؟

Bizim emeğimizle terfi aldın. Peki bizi hiç düşündün mü?
تفكر فقط في ترقـيتـك هَلْ سَبَقَ أنْ فكّرتَ بنا؟

Özgürlük Çanı'nı hiç gördün mü ?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ رَأيتَ جرس الحريَّةَ؟

Kuzucuğum, sen beni hiç dans ederken gördün mü?
القرعة، هَلْ أنت سَبَقَ أنْ رَأى بأنّ أَرْقصُ؟

Tarkovski fiılmlerini gördün m ü hiç?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ رَأيتَ أفلامَ تاركيفسكى؟

Bunu daha önce hiç yapmış mıydın?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ عَملتَي هذا قبل ذلك؟

- Bu adamı gördünüz mü hiç?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ رَأيتَ هذا الرجلِ؟ نعم.

Dr. Santiago, hiç mesleğinizi hatalı yapmaktan dava edildiniz mi? Aslında, hayır.
الدّكتور سانتياغو، هَلْ أنت سَبَقَ أنْ طُلِبتَ سوءَ تصرف؟

Hayatında hiç bu kadar güzel bir şey gördün mü?
هَلْ سَبَقَ أنْ رَأيتَ أيّ شئَ جميلَ جداً في حياتِكَ كلها؟

Sen hiç kardeşlerinin burunlarına iyice baktın mı?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ ألقيتَ نظرةً فاحصةً على أَخِّيكَ وأنوفِ أختِكَ؟ لا.

Büyükelçinin Konağından önce onu hiç görmedin mi?
هَلْ سَبَقَ أنْ رَأيتَه قبل ذلك في سكنِ السفير؟

- Sana hiç sonradan teşekkür ettim mi?
- هَلْ أنا سَبَقَ أنْ شَكرتُك مرّة لاحقاً؟

Tatlım, sana hiç yalan söyledim mi?
هَلْ سَبَقَ أنْ كَذبَت عليك يا حبيبتي؟

Eğlenceye hayır dediğimi duydun mu hiç?
هَلْ أنا سَبَقَ أنْ قُلتُ لا إلى a وقت طيب؟

hiç bir erkek için böyle oldun mu ?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ أحسستَ بأنّ الطريقِ حول a رجل؟

Daha güzel birini gördün mü hiç?
هَلْ سَبَقَ أنْ رَأيتي أي واحدة أجمل ؟

Bir kadınla hiç vakit geçirdin mi?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ صَرفتَ وقتَ مَع a إمرأة؟