| Sadece 20 altın çaldı. Bağırmaya değmez. | Open Subtitles | لقَد سَرقَ 20 ريو فَقَط لا حاجةَ للانفِعال |
| Yıldızları bulamadı, benim tarağımı çaldı. | Open Subtitles | انة لا يَستطيعُ أَنْ يَجدَ النجومَ، لذا سَرقَ مشطَي. |
| Yıldızları bulamayınca da benim tarağımı çaldı. | Open Subtitles | انة لا يَستطيعُ أَنْ يَجدَ النجومَ، لذا سَرقَ مشطَي. |
| Şu cüce kaptan geçen yıl benim kız arkadaşımı çalmıştı. | Open Subtitles | ذلك الاعب خلف خط الوسط سَرقَ صديقتُي السَنَة الماضية |
| Sana taksi ücretini borçluyum ama biri cüzdanımı çalmış. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ أَدِينُك تلك أجرةِ سيارةِ الأجرة، لكن شخص ما سَرقَ محفظتَي. |
| Belki de bavullarımızı çalan adamdır? | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو الرجلُ الذي سَرقَ نا الحقائب؟ |
| Öyleyse elimizde çalıntı bir araba ve araba hırsızlığı sabıkası olan biri var. | Open Subtitles | حسناً لذا، عِنْدَنا a سَرقَ سيارةً وa رجل مَع a تأريخ سَرِقَة سياراتِ. |
| - Bu çok uygunsuzdu. - Çalışmamı çaldı. | Open Subtitles | كَانَ ذلك خارج الخَطِّ , يا رجل لقد سَرقَ العملَ |
| Zaten şampuanımı da çaldı ve sanırım tüm rahatlatıcı radyo kanallarımı da o değiştirdi. | Open Subtitles | لقد سَرقَ شامبوي أيضاً وأعتقد أعادَ تهيئة جميع محطات الإذاعة المريحة |
| Çıplak bir Amerikalı adam balonlarımı çaldı. | Open Subtitles | رجل أمريكي عاري سَرقَ بالوناتي |
| Bu o! Elmas kakmalı tarağımı çaldı o! | Open Subtitles | ذلك هو ذلك الرجلِ سَرقَ مشطَي الماسيَ |
| Bir tilki çaldı ve pelerinin altına gizledi. | Open Subtitles | سَرقَ ثعلب وأخفاَه تحت عباءتِه. |
| Matt çillerimi beyazlatmam gerektiğini söyledi, bunun için annesinin spa merkezinden bir krem çaldı ve getirdi, biz de yüzüme sürdük ve bir reaksiyon oldu. | Open Subtitles | مات قالَ بأنّني يَجِبُ أَنْ أُخفّفَ نمشَي، لذا سَرقَ بَعْض قشطةِ المادة القاصرةِ مِنْ حمام أمِّه المعدني، ونحن وَضعنَاه على وجهِي وأنا كَانَ عِنْدي ردّ فعل. |
| Şu aptal sihirbaz flörtümü çaldı. | Open Subtitles | ذلك الساحرِ الأخرسِ سَرقَ تأريخُي. |
| Ölmedi! Benim bedenimi çaldı. | Open Subtitles | انه لَيسَ ميتَ سَرقَ جسمَي |
| Birisi uzaktan kumandayı ve bira fıçılarını çaldı. | Open Subtitles | سَرقَ شخص ما جهاز التحكم |
| - O çocuk senin şekerini mi çaldı? | Open Subtitles | - هَلْ ذلك الولدِ فقط سَرقَ حلوكَ؟ |
| Downey bir kuryeden 500,000 dolarlık mücevher çalmıştı. | Open Subtitles | Downey سَرقَ 500,000$ في الجواهرِ مِنْ a ساعي. |
| Dokuz Ejder Vuruşu'mu çalmıştı. | Open Subtitles | سَرقَ مني حركات التنانين التسعة |
| O kitabı çalmış.'Hiçbitmeyen Hikaye'de' aynen öyle yazıyor. | Open Subtitles | لقد سَرقَ الكتابَ. يَقُولُ لذا في ' قصّة بلا نهاية '. |
| Shawn Fanning kolejde oda arkadaşıymış ve fikrini çalmış. | Open Subtitles | قالَ شون كَانَ شريكه في غرفت الكليَّةِ وقد سَرقَ فكرتَه. |
| Yiyeceklerini çalan polisler için kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ جداً للشرطة الذي سَرقَ غذائَه. |
| Anthony'nin bana çalıntı bir bilet verdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ ما العمل. يَقُولونَ الذي anthony أعطاَني a سَرقَ تذكرةً. |