| - Kahve getiriyordu, sonra düştü. | Open Subtitles | لقد كان يصنع كوب من القهوةِ ومن ثم سَقطَ. |
| Bir kaç hafta sonra Michael'ın başparmağı düştü, sonrasında Michael günlerce ağladı. | Open Subtitles | مَسكَه أسوأ بَعْدَ إسبوع عندما سَقطَ إصبعَ قدم مايكل أخيراً. مايكل بَكى وبَكى، |
| Geçen gün koşuya gitmiştim, bir anda cebimden fırlayıp yerdeki suya düştü, devreleri yandı, sonra... | Open Subtitles | ذَهبتُ لهرولَ , سَقطَ من جيبِي وهَبطَفيهذهالبركةِ. |
| iki dava da düşmüş. Eski karısından, aile içi şiddet şikayeti. O da düşmüş. | Open Subtitles | شكوى سوءِ الإستخدام المحليةِ حَفظَ مِن قِبل زوجتِه السابقةِ، سَقطَ أيضاً. |
| Kadının üstüne 42 ekran televizyon düşmüş. | Open Subtitles | تلفزيون شاشةِ بوصةِ 42 المستويِ سَقطَ عليها. |
| Üçüncü kattan düşmüş olabilir. | Open Subtitles | هو لَرُبَما سَقطَ مِنْ الطابقِ الثالثِ. |
| Cam kenarından kayıp, 10 kat aşağı düştüğünü duymak ister miydin? | Open Subtitles | هل أردتَ ان تسمعين بانه سَقطَ مِنْ خلال النافذة عشَر طوابقِ؟ |
| - John beni bayrak direğine asınca, nöbetçi öğrenci beremle birlikte avluya düşmüştür. | Open Subtitles | ربما سَقطَ إلى الساحةِ سويّة مع قلنسوةِ مراقبِ قاعتِي عندما جون علّقَني مِنْ ساريةِ العلم. |
| Gümüş Prenses'e binen jokey atından düştü. | Open Subtitles | ركوب الفارسِ الأميرة الفضّية يَبْدو أنْ سَقطَ مِنْ الحصانِ. |
| Patlamaya yakalanan kadın düştü. | Open Subtitles | أي إمرأة مَسكتْ في الإنفجارِ سَقطَ. |
| Ölü bir alabalık gibi annenin önüne düştü... | Open Subtitles | سَقطَ أمام أمِّكَ مثل سمكة سلمون ميته. |
| Geçen gün cüzdanım arka cebimden düştü. | Open Subtitles | قبل أيام، محفظتي سَقطَ جيبِي الخلفيِ. |
| Aniden kafama ağır bir şey düştü. | Open Subtitles | ثمّ فجأة شيء ثقيل سَقطَ على رأسي. |
| Suya mı düştü? | Open Subtitles | لقد سَقطَ في الماء؟ |
| Şuradan düşmüş gibi. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل هو سَقطَ مِنْ هنا. |
| Üstünü değiştirirken bir müşterinin cebinden düşmüş olmalı. | Open Subtitles | الذي لا بدَّ وأنْ سَقطَ مِنْ a زبون الجيب عندما تَغيّروا. |
| Boğuşma sorasında düşmüş olmalı. | Open Subtitles | حَسناً، هو could've سَقطَ مِنْ أثناء المعركةِ. |
| Biri onun üstüne düşmüş. | Open Subtitles | شخص ما سَقطَ عليه. |
| Birkaç yıl önce, Miami Metro Hayvanat Bahçesi'nde, çocuğun biri... parmaklıktan düşmüş ve kafasını çarpmıştı. | Open Subtitles | تذكّرْ قبل سَنَوات قَليلة عندما ذلك الولدِ سَقطَ خلال سكّةِ الحارسَ... في حديقةِ حيوانات مترو Miami ورأسه ضربةِ؟ |
| Bakın gökten kim düşmüş! Bay Tony Stark. | Open Subtitles | إنظرْ مَنْ سَقطَ outta السماء! |
| Kızlara projenin suya düştüğünü söylüyorduk. | Open Subtitles | أنا فقط أُخبرُ البناتَ المشروع سَقطَ خلال. |
| - Belki yakalamaca oynarken düşmüştür. | Open Subtitles | - أوه، لَرُبَّمَا سَقطَ - متى نحن كُنّا نَلْعبُ لعبة مسك الكرة. |