| O adama bebeği olacağını söylemek zorundasın. | Open Subtitles | عِنْدَكَ إلتزامُ إلى أعلمه أنت سَيكونُ عِنْدَكَ طفله الرضيعُ. |
| O zaman çabuk öğrenmek zorundasın, o yüzden git. | Open Subtitles | حَسناً، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَعَلّم الصومِ، يَذْهبُ لذا. |
| Bu işe savcıyı da katmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لجَلْب دي. أي . إلى هذا. |
| Kutu açıldığına göre parasını ödemen de gerekecek, tamam mı? | Open Subtitles | والآن الذي العلبة مفتوحة، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لدَفْع ثمنه، موافقة؟ |
| Bunu daha sonra yapman gerekecek, çünkü Hyde şimdi geliyor. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَعمَلُ هو لاحقاً، لأن هنا يَجيءُ الآن. |
| Peki, bir yolunu bulabilmem için bunu bana hatırlatmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حَسناً، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للتَذكير ني للتَقَدُّم إلى ذلك يوماً ما. |
| Val Birch, bu sefer oturmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | بتولا فال، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لإنتِظار حتى نهاية الأمر هذا الوقتِ. |
| Kusura bakma, kendine başka bir enayi bulmak zorundasın. | Open Subtitles | آسف، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لإيجاد نفسك patsy آخر. |
| Ama bana güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | لَكنَّك سَيكونُ عِنْدَكَ لإئتِماني. |
| - Beklemek zorundasın. | Open Subtitles | - أنت فقط سَيكونُ عِنْدَكَ للإنتِظار. |
| Bunu sen yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَعمَلُ هو. Whoa! |
| Er geç onu görmen gerekecek. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لرُؤيتها في النهاية. |
| Büyük ihtimalle konuşurken biraz yardımınız gerekecek. | Open Subtitles | أنت من المحتمل سَيكونُ عِنْدَكَ لمُسَاعَدَة المحادثةِ على طول. |
| Şu fazladan eylemlerin konusunda biraz daha ağırdan alman gerekecek. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَبريده على هذه النشاطاتِ الإضافيةِ. |
| Eninde sonunda nişan yüzüğünü açıklaman gerekecek. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للتَوضيح حلقة الخطوبة في وقت ما. |
| Eğer Nikki ve senin için en iyi olanı yapmak istiyorsan, birilerine elveda demek zorunda kalacaksın sonsuza dek. | Open Subtitles | إذا أنت تَعمَلُ الذي أفضل لَك ونيكي، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للقَول مع السّلامة إلى شخص ما إلى الأبد. |
| bütün zamanımızı birlikte geçireceğiz,çünkü bilirsin, bazı korkunç Afrika hastalıklarından sonra bana bakmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | نحن سَنَصْرفُ كُلّ هذا الوقتِ سوية لأن، تَعْرفُ، أنت من المحتمل سَيكونُ عِنْدَكَ لرِعايتي عُدْ إلى صحةً مِنْ بَعْض المرضِ الأفريقيِ المروّعِ. |
| Sen bacağına ateş etmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للوَضْع a رصاصة في ساقِكِ. |