| Bence savunmasız bir çocuğa vurmak, benim işim. | Open Subtitles | أعتقد أن الإعتداء على طفل أعزل هو من شؤوني |
| Bu benim özel işim bazı yabancıların benim özel işimi öğrenmelerini istemiyorum, özellikle Benjamin Bradshaw gibi birinin. | Open Subtitles | إنها شؤوني الشخصية. لست أرغب أن يعرف شخص غريب شؤوني الشخصية، خصوصاً شخص كـ(بينجمين برادشو) |
| Benden bir iyilik istiyorsun, ve bütün işime mani oluyorsun. | Open Subtitles | أقصد أنك تطلبين مني معروفاً ولكنك تتدخلين في شؤوني الخاصة |
| Radyomu nasıl çalacağımı söyleme Karışma benim işime! | Open Subtitles | لا تخبرني بكيفية تشغيل الراديو الخاص بي فقط لا تدخل في شؤوني |
| Çünkü bu seni ilgilendirmez. Beni ilgilendirir. Ve... | Open Subtitles | لإنها ليست من شؤونك إنها من شؤوني انا واقدر إذا جعلت الامر كذلك |
| Beni düşündüğün için sağol. Ama kendi işimi kendim hallederim. | Open Subtitles | شكرا لك لإهتمامك بي ولكنني بخير وأعمل على شؤوني الخاصة |
| Hey, şapkamı kafamdan bir kez çıkartmana izin verdim, vato... ama seni sopalamadan önce s.ktiğiminin suratını işimden uzak tut süt çocuğu. | Open Subtitles | لقد تركتك تسقط قبعتي من على رأسي مرة من الأفضل لك ألا تتدخل في شؤوني مرة ثانية أيها الخنيث الأبيض |
| - Beni dinlemiyorsun! Büyük bir burnun var ve işlerime fazlaca sokmaya başladın. | Open Subtitles | لديك أنف كبير وأنت تحشره في شؤوني اكثر من اللازم |
| Sormak istediğim, eğer temyizi kaybedersek hapse atılmadan önce işlerimi düzene sokma şansım olacak mı? | Open Subtitles | ما ردتُ أن أسأله : إذا نحن خسرنا الإستئناف هل سيكون لدي فرصة آخرى لِترتيب شؤوني قبل أن أسجن؟ |
| Arkadaş edinmek benim işim. | Open Subtitles | صنع الصداقات من شؤوني |
| Aslına bakarsan, ölü bedenler daima işim olmuştur. | Open Subtitles | حسنا، الجثث دائما من شؤوني |
| Bana bir iyilik yap da koca burnunu işime sokma. | Open Subtitles | أفعل أشياء صغيرة تافهة كالأبتعاد عن شؤوني الخاصة |
| İşime burnunu sokma Joe. Ne yapıyorsun? Sadece konuşuyorum. | Open Subtitles | لا تتدخل في شؤوني يا جــــــو ماذا تفعل ؟ |
| Beni ilgilendirmez ama ama fazla hızlı ilerlediğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | انت تعرف انه ليس من شؤوني ولكن الا تعتقد انك تأخذ خطوات سريعة قليلاً |
| - Aslında beni ilgilendirmez ama ona onu sevdiğini söylemeyi düşündün mü? | Open Subtitles | كما تعلم انه ليس من شؤوني هل فكرت من قبل ان تخبرها بانك تحبها |
| İnsanların benim işimi bilemez. | Open Subtitles | لا يمكني السماح للناس بمعرفة شؤوني بهذه الطريقة |
| Benim işimden uzak dur, aptal! | Open Subtitles | أبق بعيداً عن شؤوني أيها الاخرق |
| Tanrı'nın işlerime müdahale etmesine ihtiyacım yok ya da sizin! | Open Subtitles | أنا لا أطلب من الرب أن يتدخل في شؤوني ولا أطلبكم ذلك |
| Protokol bize iş yeri sahibi olma hakkını vermiyor. İşlerimi vekaletle yapıyorum. | Open Subtitles | لا تسمح لنا اللوائح بإمتلاك أو إدارة أي مشروع ولكنني أدير شؤوني عن طريق مفوضين |
| Benim meselelerimi tartışmayın. | Open Subtitles | لا تناقشوا شؤوني! |
| Düşündüğün için sağol ama işlerimden burnunu çekersen daha mutlu olurum. | Open Subtitles | شكراً لإهتمامكِ, لكنني سأقدر لك إبتعادكِ عن التدخل في شؤوني الخاصة |