| Çok gençtim. | Open Subtitles | كنتُ شابًا وقتها. |
| gençtim. Sarhoş kavgasıydı. | Open Subtitles | كُنت شابًا كان شجار ثملين |
| Ama gençtim ben aç gözlülük, aptallık ettim. | Open Subtitles | لكنّي كنت شابًا وطماعًا وغبيًا. -مثلك لمّا سرقتَ تلك البطاريات . |
| Cihadın, güç ve şiddetin dili olarak anlaşılması gerektiğine inanan, genç bir adamdım. | TED | كنت شابًا يؤمن أن الجهاد يُفهم في لغة القوة والعنف. |
| genç bir avukatı, Yozlaşma Karşıtı Komisyonu'na delege olarak atadım. | TED | عينتُ محاميًا شابًا كمفوّض لهيئة محاربة الفساد. |
| genç bir adamken bir sürü idealim vardı. | Open Subtitles | كم كنت مليء بالمثل العليا عندما كنتُ شابًا |
| Evde yanında genç bir adamla olmak güzel olacak. | Open Subtitles | من الجيد أن يكون هناك رجلًا شابًا بالمنزل |
| O ışığın içinde, beyaz kanatları olan çok güzel genç bir adam gördüm. | Open Subtitles | في هذا الضوء، رأيت شابًا جملًا بأجنحة بيضاء. |
| Artık genç bir delikanlı değilsin sonuçta. | Open Subtitles | في منتصف الطريق حول العالم تعرف، أنت لم تعد شابًا بعد الآن |
| Seninle konuşup durduk sanki hayatın sona ermiş gibi konuşuyorsun ama hâlâ genç bir adamsın. | Open Subtitles | أجرينا كل هذه الحوارت ولقد كنت تتحدث كما لو أن حياتك انتهت، لكنك ماتزال شابًا. |