| Selam. Senin Kamyonetini almalıyız. Benim benzinim çok az. | Open Subtitles | يجب أن نستقل شاحنتك لقد أوشك الوقود عندي على النفاذ |
| Özellikle de Kamyonetin yokken. Tahmin et ne buldum? | Open Subtitles | خاصة وأن شاحنتك ليست معك خمني ماذا وجدت؟ |
| Çekici gönderdim ve yanan kamyonunu buraya getirdiler. | Open Subtitles | لقد أرسلت ونش إلى الجراج الخاص بك تلك الليلة و قد رفعوا شاحنتك المحروقة |
| Her seferinde benzin aldığında kamyonun sana bağırmaz. | Open Subtitles | شاحنتك لا تصرخ في كلّ مرّة تُطلق فيها ريحاً |
| -Zamanım yoktu. Birini ayarlayıp kamyonuna attım. | Open Subtitles | لم احظ بالوقت الكافي, القيت واحدة منها فقط في شاحنتك |
| O halde karın, kamyonunda bu iç çamaşırları bulduğuna pek sevinmez. | Open Subtitles | إذن زوجتك لن تكون سعيدة لإيجاد هذه الملابس الداخليّة النسائيّة في شاحنتك. |
| İki günlüğüne Kamyonetini ödünç almak istiyorum, hastaneye gideceğim. | Open Subtitles | أود أن أستعير شاحنتك ليومين سأذهب إلى المستشفى |
| Çaylaklar onun evinin önünde senin Kamyonetini görmüşler. | Open Subtitles | المجنّدون شاهدوا شاحنتك عند بيتي الليلة الفائتة |
| Dükkandaki çocuklar Phoenix'e gittiğini söyledi, ama Kamyonetini karakolda gördüm. | Open Subtitles | الاولاد بالمخزن قالوا انك ستذهبين لـ فينيكس لكنني رأيت شاحنتك في قسم الشرطة |
| Vay canına! Kelepçe ile dolu beyaz Kamyonetin nerede? | Open Subtitles | مذهل ، أين شاحنتك المغلقة ذات اللوحة المضللة و التي تحوي قيوداً داخلها ؟ |
| Kamyonetin ise onun makyaj kutusu olmuş. | Open Subtitles | والآن شاحنتك اصبحت حقيبة لمستحضراتُ تجميلها |
| Tesisatçılık işini Kamyonetin olmadan nasıl yapacağını anlatabilirsen olur. | Open Subtitles | كيف ستواصل أعمال السباكة بدون شاحنتك |
| O yüzden hemen harekete geç, kamyonunu sabit bir hızda kullan... ve Chang'ın marketindeki üsse gel, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لذا , يقترح بأنك تقلق خارج بأسرع مايمكن، أبق سرعة ثابتة على شاحنتك ويحضر إلى المقر العام في شانج، تنسخ ذلك؟ |
| kamyonunu çalan adamın yanına gittin ve yüz yüze gelince ondan bir sandviç mi aldın yani? | Open Subtitles | إنتظر, هل ذهبت إلى هناك؟ مقابلاً الرجل الذي سرق شاحنتك وجهاً لوجه؟ وإشتريت ساندوتشاً منه أيضاً؟ |
| Burada park edemezsin. O kamyonun yürümesi lazım. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تركن هنا، عليك أن تنقل شاحنتك. |
| - kamyonun sigortalı değil mi? - Elbette öyle. | Open Subtitles | -أنت لا تريد العودة هناك، أليست شاحنتك مؤمن عليها؟ |
| Ben senin kafanı ezmeden önce ufacık kamyonuna geri dön, ...ve hemen burdan uzaklaş. | Open Subtitles | الآن ، سوف تعود إلى شاحنتك وستنصرف قبل أن احطم جمجمتك اللعينة |
| - Adamın biri senin kamyonunda sandviç satıyor! | Open Subtitles | شخصاً ما يقومُ ببيعِ الساندوتشات من شاحنتك |
| Mahallede çok popüler olmalısın. arabanı hep etrafta park etmiş görüyorum. | Open Subtitles | يجب أن تكون شعبيتك كبيرة في الحي دائماً ما أرى شاحنتك واقفة في الجوار |
| - Elindeki ne? kamyon mu? Bakabilir miyim? | Open Subtitles | شاحنه ، هل يمكننى رؤيتها هيا دعنى ارى شاحنتك |
| Pekala, Eminim kendini bir kamyonu altında yağını değiştirirken oldukca genç hissedecektir. | Open Subtitles | لابد انها تشعر وكانها مراهقة عندما تتمدد تحت شاحنتك وتغير الزيت |
| aracınızı aradıktan sonra bunu yapmak için bir şansınız olacak. | Open Subtitles | وستتوفر لديكِ فرصة لفعل ذلك مُباشرةً بعدما أقوم بتفتيش شاحنتك |
| Onlara ateş etmeyi boşverin. kamyonete binebilir misiniz? | Open Subtitles | نس أن تطلق النار عليه هل تستطيع الوصول إلى شاحنتك ؟ |
| arabana bir yabancının girmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تدع أيّ غريب يركب شاحنتك أبدًا. |
| Şimdi bak, güvenliğin dediğine göre, minibüsün hastaneyi terk etmemiş, çöpün nereye gittiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | رجل الأمن يقول أن شاحنتك لم تغادر المبنى لذا أين كل القمامة تختفي؟ |
| Dmv'ye göre, senin gizemli araban yok. | Open Subtitles | وفقا للائحة السائقين فإن شاحنتك السوداء الغامضة غير موجودة |
| Seni tutarsam, arabanın arkasına bir köpek gibi binebilir miyim? | Open Subtitles | إذا عيّنتك، أيمكنني الركوب في خلف شاحنتك مثل الكلب؟ |