| Luz, günlük işçi yerinde minibüsüyle Taco satıyor. | Open Subtitles | (لوز) تبيع التاكو من شاحنتها |
| Luz, günlük işçi yerinde minibüsüyle Taco satıyor. | Open Subtitles | (لوز) تبيع التاكو من شاحنتها |
| Ancak minibüsünü bahçeye çektiği onca yıldan sonra bile o adamın düzenli aralıklarla minibüsün yanına gelip neden bağırıp durduğunu hâlâ kibarlık edip sormuyorum. | Open Subtitles | لكن بالرغم من مرور سنوات منذ أن قادت شاحنتها إلى الحديقة فإنّني لا أزال مهذّبا جدًا، ولم أسألها من تكون ناهيكَ عمّا يريده هذا الرجل الذي يتجسّد في فترات منتظمة |
| Aynı sabah, saçları yıkanmış vaziyette minibüste uzanırken sosyal hizmet görevlisi ellerinde temiz kıyafetler, çarşaf ve merhemle bahçeye girip minibüsün kapısını çalıyordu. | Open Subtitles | و هي مُستلقية في شاحنتها بشعرها المغسول ؛ في ذات الصّباح ذاك؛ تأتي الأخصّائية الإجتماعيّة تحمل معها ملابسَ كتّانية نظيفة، و مرهم . و تطرقُ على بابِ الشّاحنة |