| Ama sen, beni sadece izledin. | Open Subtitles | ..وتدري ماذا أيضاً؟ أنت شاهدتني أفعل ذلك |
| Bugün beni bir kadına gerçekten büyük bir popo implantı takarken izledin gerçi ama ben bundan hiç endişelenmiyorum çünkü ona baskı yapan bir erkek arkadaşı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | واليوم, شاهدتني وأنا أجري لسيّدة جراحة لتكبير المؤخرة ولست قلقاً إطلاقاً بشأنها |
| Menteşeleri çıkarmamı izledin ve güvenlik vidalarından bahsetmedin mi? | Open Subtitles | شاهدتني أقطع كل هذه المفاصل ولم تخبرني ب المسامير ؟ |
| Son 3 yıldır bununla yaşamak zorunda olmaktan, hergece gözlerini görmekten... yüzerek ondan uzaklaştığımı gördüğünü bilmekten daha iyi. | Open Subtitles | أفضل من أن أعيش بهذا للسنوات الـ3 الماضية وأن أرى عينيها كل ليلة وأنا أعلم بأنها شاهدتني أسبح بعيداً عنها |
| Benim senin kakamı yaptığımı gördüğünü bilmem. | Open Subtitles | معرفتي أنكِ شاهدتني وأنا أتغوط على الطاولة. |
| Hey, bir sürü insan buraya sağlam hâlde girdiğimi gördü. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، شاهدتني حفنة من الناس أدخل إلى هنا بحالة جيّدة |
| Dün beni izledi annem endişeli, sıkıntılı... | Open Subtitles | ♪ لقد شاهدتني بالأمس ♪ ♪ متلهفه , مرتبكه هكذا كانت تشعر امي ♪ |
| Kanarken beni izledin ölmemi izledin. | Open Subtitles | .شاهدتنيوأنا انزف. شاهدتني و أنا أموت |
| Ama sen de izledin. | Open Subtitles | أوتدري ماذا أيضاً؟ أنت شاهدتني أفعل ذلك... |
| Öylece acı çekmemi izledin. Çok değersiz hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | شاهدتني أتعذب جعلتني أشعر بأني بلا قيمة |
| Öylece acı çekmemi izledin. Çok değersiz hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | شاهدتني أتعذب جعلتني أشعر بأني بلا قيمة |
| Çocuğumu öldürdüm düşüncesiyle kendimi tüketmemi izledin. | Open Subtitles | شاهدتني أعتقد بأنني أنا التي قتلتُ أبني |
| Hey, bugün beni izledin mi, Jack? | Open Subtitles | مرحباً، هل شاهدتني ببرنامج "اليوم"؟ |
| Kardeşini sikerken beni izledin. | Open Subtitles | شاهدتني أمارس الجنس مع أختكِ |
| Peggy, camın öbür tarafındayken izledin beni. | Open Subtitles | بيجي)، لقد شاهدتني عبر) الجانب الآخر من هذا الزجاج |
| Bu gece beni izledin mi Danny? İyiydim değil mi? | Open Subtitles | هل شاهدتني هذه الليلة، (داني)؟ |
| Beni en son ne zaman gördüğünü, nerede olduğumu, ne yaptığımı hastalığım hakkında ne bildiğini, buna benzer şeyler işte. | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة شاهدتني فيها، أين أنا، ماذا أفعل، تعلمين، ماذا تعرف عن مرضي، |
| Elimi kaldırdığımı gördüğünü farz edeceğim. | Open Subtitles | أنا سأفترض فقط أنك شاهدتني أرفع يدي. |
| Lütfen beni burada gördüğünü kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبر أحد رجاء بأنك شاهدتني هنا |
| Bay Potts'a beni Miami'de gördüğünü söylemişsin. | Open Subtitles | أخبرت السيد (بوتس) أنك شاهدتني في (ميامي) |
| Beni televizyonda gördü. | Open Subtitles | شاهدتني تلك المرة في التلفزيون |
| O karı gördü beni. | Open Subtitles | فتاة توبير شاهدتني |
| Benim ölmemi izledi. | Open Subtitles | شاهدتني و أنا أموت |