| Ama ben yabancı sayılmam. Oynadığınız bütün oyunları izledim. | Open Subtitles | لكنكِ لستِ غريبة بالنسبة لي يا سيدة تورا لقد شاهدتُ كل الأدوار التي قمتِ بتأديتها |
| Bir kızımın cehenneme gidip geri gelişini izledim bir büyülü varlığa aşık oluşunu ve tekrar bunu yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ أحد بناتي تذهب وتعود من الجحيم بسسب مشاعرها اتجاه بعض الكائنات السحرية وان لا أريد أن لذالك أن يحدث مرة أخرى |
| Hatta ölü bedenini bulmuşlar mı diye sabah haberlerini izledim. | Open Subtitles | حتى أنني قد شاهدتُ أخبار هذا الصباح لكي أرَ ما إذا عثروا على جثمانكِ. |
| Şurada kullanılmayan kargo asansörleri görmüştüm. | Open Subtitles | و نقوم بتفتيش الغرفة تلو الأخرى شاهدتُ مصاعد شحن فارغة هناك |
| Bi keresinde bi seri katilin itiraflarını izlemiştim | Open Subtitles | شاهدتُ مقابلة مع قاتل متسلسل مرة من المرات |
| Aslında, bugün bir film seyrettim. Ne zamandır izlemiyordum. | Open Subtitles | .في الحقيقة، شاهدتُ فيلمًا اليوم لم أشاهد واحدًا منذ مدة طويلة |
| Spring Awakening'te seni bir videoda izledim. Yedek oyuncuydun, değil mi? | Open Subtitles | شاهدتُ مقطعاً لكِ بمسرحيّة "صحوة الربيع" كنتٍ الممثّل البديل, أليس كذلك؟ |
| Evime gittim, biraz televizyon izledim. | Open Subtitles | و بعدها عدت لمنزلي و شاهدتُ التلفاز قليلاً |
| Çocukken bir sürü Amerikan filmi izledim. | Open Subtitles | شاهدتُ الكثير من الأفلام الأمريكية في صغري |
| Yazılmış olan bütün mezuniyet konuşmalarını okudum veya izledim ve bütün iyi sözleri bir araya toplayıp yüksek sesle okudum. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ أو قرأتُ كل نصّ تخرج مكتوبٍ وجمعتُ كلّ ذلك في خطابٍ واحدٍ، ومِن ثمّ قرأتُه بصوتٍ عالٍ. |
| İnternetten 100 kere falan bir ders videosu izledim. | Open Subtitles | شاهدتُ بعض الدروس عبر شبكة المعلومات حوالي 100 مرّة |
| Selam, millet Bir takipçi tarafından gönderilen bir video izledim az önce... | Open Subtitles | أهلاً شباب. للتوّ شاهدتُ فيديو أُرسل إلي عن طريق المتابعة. |
| Ve elini tuttum.. izledim ona verilen kimyasalın onu öldürüşünü | Open Subtitles | عندما وضعوا الإبرة فى ذراعه شاهدتُ المواد الكيميائية تتدفق فى أوردته |
| Bunu birkaç kez izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ هذا الفيديو عدة مرات حتى الآن |
| Linkleri izledim, haklıydın dostum. | Open Subtitles | شاهدتُ روابط الفيديو، كنتَ محقّاً، يا صاح |
| Geçen hafta hârikâ bir belgesel izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ ذاك الفيلم الوثائقي الرهيب الأسبوع الماضي |
| Binlerce zombi filmi izledim hiç böylesini görmedim. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ آلاف أفلام الزّومبي وهذا لن يذهب لأيّ مكان |
| Aslında eğlence kanalı stüdyolarında böyle bir şey görmüştüm orada örneklenmiş aktörleri küçücük bilgisayar yaratıklarına dönüştürmüşlerdi. | Open Subtitles | حسناً, حدث وأن شاهدتُ على قناة الترفيه أن الاستوديوهات تحوّل نماذج الممثلين إلى المخلوقات الحاسوبية الصغيرة. |
| Bana şunu hatırlattı, bir defasında bir el görmüştüm, bir avuç içi, bir çekimin ortasında, filmde beliriverdi. | Open Subtitles | مثل في مرة، شاهدتُ يداً كفّ... تظهر في منتصف الفلم. |
| Ben o maçı izlemiştim. Tam bir katliamdı! | Open Subtitles | لقد شاهدتُ تلك المباراة كانت عبارة عن مجزرة |
| - Ben bir kontrol manyağıyım. Ama sizin şu videolarınızdan bazılarını seyrettim. | Open Subtitles | أنا مهووس سيطرة، أعلم ولكنني شاهدتُ أفلامك المنزليّة |
| Hayal gördüğümde ya da içime doğduğunda. | Open Subtitles | عندما شاهدتُ تلك الرؤية أو الهاجس، أياً كان |
| Oğlumun her gün ölüşünü izliyordum, her gece sırılsıklam uyanıyordu. | Open Subtitles | شاهدتُ ابني يموت كل ليلة عندما أستيقظ من نومي متعرقاً |