| Yine de eyalet Adrian'ın güvenilir bir tanık sayılabilmesi için ruhsal durumunun stabil olup olmadığını öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | الدوله ما تزال تحتاج الى معرفه إذا كان أدريان مستقر عقلياً أم لا حتى يتم أعتباره شاهد موثوق |
| Hayır. güvenilir bir tanık olmadığımı söylediler. | Open Subtitles | كلا، لقد أخبروني إنه كان مجرد شاهد موثوق. |
| Hayır, tutuklamadılar. güvenilir bir tanık olmadığımı söylediler. | Open Subtitles | كلا، لقد أخبروني إنه كان مجرد شاهد موثوق. |
| Ancak güvenilir bir tanık tarafından Hickey kardeşlerin suçsuz olduğunu gösteren... deliller ortaya konulmuştu. | Open Subtitles | ولكنهما وجداً حجة غياب من شاهد موثوق |
| Nikki Heat sizin güvenilir bir tanık olduğunuzu kabul eder miydi? | Open Subtitles | هل ستظن نيكي هيت بأنك شاهد موثوق |
| Çünkü o zaman güvenilir bir tanık olmazdım. | Open Subtitles | لأنها لن تجعلني شاهد موثوق. |
| Daha az güvenilir bir tanık olamazdınız. | Open Subtitles | أنت لا يمكن أن تكون a أقل شاهد موثوق |
| Sizin çok güvenilir bir tanık olduğunuzu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لا نظن أنّك شاهد موثوق |
| Tommy güvenilir bir tanık sayılmaz. | Open Subtitles | الآن, لا يمكن أن نطلق على (تومي) بأنه شاهد موثوق |