| Bakalım aynı rüzgarın eğdiği başka bir ağaç da diğeri kadar eğik mi kalacak. | Open Subtitles | دعنا نرى إذا كانت شجرةِ واحدة لَنْ تنْموَ ملتفه كآخرِيات بنفس الريح التي تلفها |
| Hadi Louise, bir ağaç kütüğüne konuşuyorum. | Open Subtitles | جيز لويز، َتكلّمُ إلى بنت تحت قرمة شجرةِ. |
| Ahırın yanındaki ağacın üzerinde küçük bir ağaç evi bile var. | Open Subtitles | وهناك حتى طريق صعوداً ببيتِ شجرةِ صَغيرِ لطيفِ في الحضيرةِ |
| Geçen ay, ağaç evinde yaşamak istemişti. | Open Subtitles | نعم الشهر الماضي أرادَ العَيْش في بيت شجرةِ |
| Ve kendimi oda servisi olan ağaç bir evde .. | Open Subtitles | ولماذا لا أجِدُ نفسي في بيت شجرةِ |
| Bu çok yüksek bir ağaç evi. | Open Subtitles | هذا بيتِ شجرةِ عاليِ جداً |
| Şurada tam ofisimin içine doğru bir ağaç büyüyor. | Open Subtitles | هناك نَمُو شجرةِ خلال مكتبي. |
| - Bu bir ağaç dalı değil. | Open Subtitles | - هو لَيسَ خندقَ شجرةِ. |