| Noel onun için bir öncelik değildi. Bir ağacımız bile olmadı. | Open Subtitles | عيد الميلاد لم يكن اولوية بالنسبة له ولم يكن عندنا شجرة عيد حتى |
| Arka bahçede kaç tane Noel ağacımız olacak? | Open Subtitles | كم شجرة عيد ميلاد ستكون في الفناء الخلفي ؟ |
| Eğer diğer ışıkları söndürürsek, adam Noel ağacı gibi parlar. | Open Subtitles | إذا قتلنا الضوء المحيط فسوف يضيء مثل شجرة عيد الميلاد |
| Noel ağacı sanki bir sevgi ve nefret ilişkisini tetikliyor. | Open Subtitles | توحي شجرة عيد الميلاد بعلاقة محبة وكراهية. |
| Protestan olan annem içinse Noel ağaç, çorap ve süs demek. | Open Subtitles | بالنسبة لأمِّي... يعنى , شجرة عيد ميلاد , وجوارب نسائية جميلة |
| - Noel ağacını banyodan çıkarayım. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ على ذلك شجرة عيد الميلادِ خارج الحمّامِ. نعم، حقّ. |
| Kendi Noel ağacımı kesmek en büyük hayalimdir. | Open Subtitles | دائما ما كان حلمي أن أقطع شجرة عيد الميلاد بنفسي |
| Hepsi eski çoğu Tudor tarzı hepsinde çelenk ve Yılbaşı ağacı ver ve hepsinin karı kürenmiş. | Open Subtitles | كل المبانى قديمه كلهم متشابهون كل المبانى بها أكاليل و شجرة عيد الميلاد |
| Zaten bu yüzden lanet noel ağacında asılılar. | Open Subtitles | لهذا فسيعلقونها على شجرة عيد الميلاد |
| Hangi ahmak bir Noel ağacına on bin dolar öder ki? | Open Subtitles | أيّ نوع من المعاتيه يشتري شجرة عيد ميلاد بعشرة آلاف دولار؟ |
| Küçükken bizim hiç ağacımız olmadı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا شجرة عيد ميلاد عندما كنت صغيرا |
| Noel ağacımız. Sahte mi? | Open Subtitles | هذة شجرة عيد الميلاد خاصتنا هل هى مُزيفة ؟ |
| Her yıl Tanrı'ya... "Lütfen, uyandığımda kocaman güzel bir Noel ağacımız olsun" diye dua ederdim. | Open Subtitles | كل عام كنت أصلى للرب وأقول أرجوكَ دعنى أستيقظ وأجد شجرة عيد الميلاد |
| Henüz değil. "İIk"i ilk gördüğün yer Noel ağacı satıIan bir arazi miydi? | Open Subtitles | ليس في الوقت القريب ذلك المكان الذي في الأصل شهد الأول تقوله كان مثل شجرة عيد الميلاد ؟ |
| Otuz santimlik bir Noel ağacı kesmek, ve onu beraberce süslemek demek, erkek ve kız kardeşler, kuzenler, yeğenler... seni seven ve seni gördüğüne mutlu olan kırk kişi ile aynı odada olmak demek. | Open Subtitles | لكي تقطعوا شجرة عيد الميلاد طولها 12 قدماً و تقوموا يتزينها سوية أخواتك |
| İnsanlar bana "Senden güzel Noel ağacı olur" derdi. | Open Subtitles | بيب كان دائما كانت يقول دارلين كان من الممكن أن تكون شجرة عيد الميلاد |
| Noelde ağaç süsleyip şarkılar söylemeyi ve film izlemeyi ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف كم تحبين تزيّن شجرة عيد الميلاد وغناء التراتيل ومشاهد الأفلام المنزلية |
| Sabah hep beraber gidip yeni bir ağaç bulmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ماذا عن ذهابنا جميعاً لجلب شجرة عيد ميلاد جديدة هذا الصباح ؟ |
| Süsleri aldım sadece ağaç ve kar kaldı. | Open Subtitles | لدي جميع الزينه الموجوده في قائمتك عليكِ فقط انت تحضري شجرة عيد ميلاد والثلج |
| -Büyük bir gece. - Noel ağacını süslüyoruz. | Open Subtitles | ـ إنها ليله هامه ـ نحن نصنع شجرة عيد الميلاد |
| Bu gece Noel ağacımı süslerken, bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لكني كنت أُفكر في الموضوع اللّيلة بينما أنا كنت أُزيّنُ شجرة عيد الميلاد... |
| sadece bir tane, Şu Yılbaşı ağacı olandan. | Open Subtitles | فقط، أن مجرد واحدة، أن شجرة عيد الميلاد. |
| Zaten bu yüzden lanet noel ağacında asılılar. | Open Subtitles | لهذا فسيعلقونها على شجرة عيد الميلاد |
| Ona, baştan aşağı ışıklandırılmış, pırıl pırıl... bir Noel ağacına bakan bir çocuk gibi bakacak. | Open Subtitles | عندما بنظر اليها سيكون هذا كولد... ... ينظرالى شجرة عيد الميلاد المضاءة والبراقه. |