| Genellikle ordu sevkiyatları çok gizli tutulur. | Open Subtitles | عادةً ما تبقي شحنات الأسلحة هذه سرية جداً |
| Yeni yiyecek sevkiyatları gelmemeye başladı, ...bize yeniden göndereceklerini söylediler. | Open Subtitles | توقفت شحنات جديدة من المواد الغذائية القادمة، قال لنا انهم يتعرضون إعادة توجيه. |
| Hava Kıta nakliye Komutanlığı'na bağlı uçaklar gece gündüz uçtu ve gerekli malzemeleri bıraktılar. | Open Subtitles | ليلاً ونهاراً حلقت طائرات نقل القوات ملقيةً شحنات من المواد الأساسيه |
| Tayland ve Kamboçya'ya sevkiyat yapıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، لدينا شحنات تذهب إلى تايلند وكمبوديا |
| Gümüş sevkiyatı için stok kayıtları olabilir. Hazine filosu çizelgeleri olabilir. | Open Subtitles | قد تكون معلومات عن شحنات الفضة، قد تكون جدول كنز أسطول |
| Çoğunlukla rutin şeyler. Gemicilik numarası karşılaştırmaları ve gümrük beyannamesindeki kargo ağırlıkları. | Open Subtitles | معظمها اشياء روتينية كمقارنة ارقام شحنات البضائع واوزانها مع الوثائق الرسمية للجمارك |
| Geçen ay 5 kahve teslimatı parası vermiştik ama sadece 4 tane aldık. | Open Subtitles | خلال الشهر الماضي, دفعنا قيمة خمس شحنات من البن, و لم نستلم إلا أربع فقط |
| CIA Paul'un bu sevkiyatlardan birini sattığından şüphelenmiş. | Open Subtitles | (الأستخبارات تشتبه بـ(باول بـ بيعه لواحدة من شحنات الأسلحة |
| Silah teslimatlarını genelde tarım makineleri olarak etiketlerdim. | Open Subtitles | كنت اطلق على شحنات ذخيرتى بشكل دورى مكن الزراعة |
| Venezüella Petrol Bakanı gelecekteki petrol sevkiyatlarını durdurup ABD'deki rafinerilerini kapatmakla tehdit etti. | Open Subtitles | وزير البترول الفنزويلي هدد بقطع شحنات النفط و بإغلاق مصانعهم هنا في الولايات المتحدة |
| Hemen sevkiyatları iki katına çıkartayım. | Open Subtitles | بالطبع , أنت محق سأضاعف شحنات الحبوب الآن |
| Çay sevkiyatları kayıtları dışında. | Open Subtitles | كل شئ ماعدا تسجيلات شحنات الشاي |
| Kartel sevkiyatları durmak üzere. | Open Subtitles | شحنات المخدرات تصل إلى خط مسدود |
| Normalde, silahları verilen koordinatlara boşaltmış olması beklenen ancak, nakliye sürecinde olan birçok konvoy bulunuyor. | Open Subtitles | هناك العديد من شحنات الأسلحة عليها التوقف بسبب معاهدة الحد من الأسلحة |
| Mallarımı nakliye etmek istediğin yol bu mu yani? | Open Subtitles | أهذه هي الطريقة التي تريد أن تتعامل بها مع شحنات بضاعتي؟ |
| Endüstriyel teçhizatlar, dünya çapında nakliye büyük inşaat işleri... | Open Subtitles | معدّات صناعية، شحنات عالمية بنية عظيمة، |
| Tony bunlarla üç sevkiyat yapmıştı. | Open Subtitles | توني)، قام بأرسال ثلاثة) شحنات سابقة من هذه |
| Meksika'dan ekstra birkaç sevkiyat yapmak, bazı bebekleri ayırmak... | Open Subtitles | تأخذ بضع شحنات إضافية من "المكسيك"، تُرتب بعض الدُمى... |
| sevkiyat aracının GPS'i var. | Open Subtitles | شحنات التوصيل لديها نظام تعب |
| Yenilgiyi kabullenmek istemem ama bir kaç eroin sevkiyatı uyuşturucu savaşı başlatmak için istatistiksel olarak okyanusta bir damla. | Open Subtitles | لا للانهزامية، ولكن عدد قليل من شحنات الهيروين انخفاض الإحصائي في المحيط لحروب المخدرات. |
| Ajan Joe McKenzie, Fausto Galvan'ın para aklamasına ve sınırda uyuşturucu sevkiyatı yapmasına yardım eden gizli bir CIA operasyonuna rastladı. | Open Subtitles | العميل (جو ماكنزي) اكتشف بالصدفة على عملية سرية لوكالة الاستخبارات تساعد (فوستو غالفان) على غسيل أموال ونقل شحنات مخدرات عبر الحدود |
| Bu kayıtlarda uluslararası bir kargo kaydı göremiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أرى أي شحنات دوليّة على هذا السجل. |
| - Aspen'den kargo ve morg teslimatı. - Tamam. | Open Subtitles | شحنات المشرحة والشحن من أسبن حسنآ |
| CIA Paul'un bu sevkiyatlardan birini sattığından şüphelenmiş. | Open Subtitles | (الأستخبارات تشتبه بـ(باول بـ بيعه لواحدة من شحنات الأسلحة |
| Buraya ara sıra un teslimatlarını kontrol etmek için gelirdi. | Open Subtitles | نعم، كانت تأتي احيانا لتتأكد من شحنات الطحين |
| Amerikalı askerler yardım sevkiyatlarını korumak için gönderildi, ancak çatışmanın içine çekildiler ve Mogadishu'daki trajik çatışmalardan sonra geri çekildiler. | TED | تم إرسال جنود أمريكان لحماية شحنات الإغاثة، لكنهم في نهاية المُطاف تم سحبهم إلى دائرة الصراع، وبعد المعركة المأساوية في مقديشو، انسحبوا منها. |
| patlayıcı yelek giymiş 6 düşman var. | Open Subtitles | لدينا ستة إرهابيين يرتدون شحنات متفجرة |