| Şöyle söyleyebiliriz, dün akşamki yemekli sohbet benim için kişisel bir duruma döndü. | Open Subtitles | حسنًالنقلفقط.. أن حديث العشاء بالأمس كان بعض الشيء شخصيٌ جدًا لذوقي هذا كل شيء |
| Bana işten çok kişisel bir şeymiş gibi geldi. | Open Subtitles | اقصد ، هذا امر شخصيٌ اكثر ...من إجراء عمل بالنسبة لي |
| Şimdi bu kişisel oldu. | Open Subtitles | إذاً, لقد أصبحَ الأمرُ شخصيٌ الآن |
| - Bu şekilde çok kişisel oldu. | Open Subtitles | إنّ ذلك شخصيٌ جداً - هذا هو الهدف من المقال - |
| Bu dava senin için fazla kişisel. | Open Subtitles | ربما هذا الامر شخصيٌ جداً بالنسبة أليك |
| Belki ben de davayı fazla kişisel alıyorumdur. | Open Subtitles | ربما هذا الامر شخصيٌ جداً بالنسبة لي |
| İnanılmaz kişisel olmuş artık. | Open Subtitles | الأمر شخصيٌ جداً |
| Biraz fazla kişisel. | Open Subtitles | إنهُ شخصيٌ قليلاً |
| - Oh. Benim için kişisel. - Hımm. | Open Subtitles | إنه شخصيٌ بالنسبة لي |
| - Demek ki bunu kişisel algıladın. | Open Subtitles | - إذا فهذا شخصيٌ. |