| Hâkim bey, yüksek düzeyde güvenlik izni olan biri casusluk suçu işledi. | Open Subtitles | أيها القاضي، شخص ذو تصريح أمني مرتفع ارتكب جريمة التجسس. |
| Yüzündeki bozukluğu makyajla kapatması gerekli olan biri. | Open Subtitles | شخص ذو تشوه وجهي حيث يحتاج تغطيته بالماكياج |
| - İyi özellikleri olan biri. | Open Subtitles | أنا سأذهب .شخص ذو مهارات إجتماعيه |
| Sonra gansgter kılıklı bir adam, gidebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | الى أن جاء شخص ذو بدلة كبيرة بمقاسين يقول علي أن أذهب |
| Böyle iyi karakterdeki bir adam tarafından saygın kimselere verilen bir balonun kötü bir amacı olamayacağı düşüncesindeyim. | Open Subtitles | ففى رأيى أن حفلة كهذه قدمت من شخص ذو شخصية صالحة,لأشخاص محترمين ليست حتما لأهداف شريرة |
| Yani aslında havaalanı ile bağlantısı olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إذاً نحن نبحث عن شخص ذو صلة بالمطار |
| Onunla bağlantısı olan birini araştırıyor musun, bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعلم إذا ما كنت تبحث عن شخص ذو ارتباط بها |
| Gülümsemesi güzel ve dişlerinde bir sürü çürüğü olan biri. | Open Subtitles | شخص ذو إبتسامة جميلة... وعلى ما يبدو كثير من فجوات الأسنان |
| - Böylesi büyük sırrı olan biri için oldukça kötü bir yalancısın. | Open Subtitles | مع أنك شخص ذو سر كبير فأنت كاذب سيء. |
| Ama müdürden şikayetçi olan biri yapabilir. | Open Subtitles | لكن شخص ذو ضغينة على المدير سيفعل |
| Memurların gücü olan biri tarafından saldırıya uğramış. Evet. | Open Subtitles | أن رجالك هوجموا من قبل شخص ذو قوى ؟ |
| Dev poposu olan biri galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنه شخص ذو مؤخرة كبيرة |
| Yeteneği olan veya herhangi bir becerisi olan biri. | Open Subtitles | شخص ذو مهارة او موهبة |
| Bir anda, kravatlı bir adam çıkageldi ve ödeme yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | و من لا مكان, يأتى شخص ذو رابطه عنق ليخبرنى ان على الدفع |
| Bir anda, kravatlı bir adam çıkageldi ve ödeme yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | و من لا مكان, يأتى شخص ذو رابطه عنق ليخبرنى ان على الدفع |
| En azından listemdeki 2 maddeye uyan bir adam bile görmedim. | Open Subtitles | لم أعثر على شخص ذو ميزتان على قائمتي حتى |
| Yeşil kukuletalı bir adam bir anda ortaya çıktı ve tek elle üç tane silahlı adam kaçıranı halletti. | Open Subtitles | إذن هذه هي القصة شخص ذو قلنسوة خضراء دخل مُقتحمًا وقتل وحده ثلاثة مُختطفين مُسلحين |
| İlk olarak, çevresinde çok revaçta olan birini düşünün, örneğin yüzlerce arkadaşına parti veren birisi; ve bir de herkesten kaçan ve yalnızca bir arkadaşı olan birini düşünün. ve kümeden rastgele birisini seçiyorsunuz ve bu seçtiğiniz kişiler büyük olasılıkla partiyi düzenleyeni tanıyacaktır. | TED | تخيل شخص ذو شعبية كبيرة في الشبكة الإجتماعية كمظيف حفلات لديه المئات من الأصدقاء و شخص مصاب ببغض البشرية لديه صديق واحد و أنت أخترت شخص عشوائيا من السكان هم سيكونون أكثر ميلاً لمعرفة مظيف الحفلات |
| Birini öldür. Senin için değeri olan birini. | Open Subtitles | أقتل أحدٌ، شخص ذو أهميّة. |
| Ve Cannerts ona aşılarla ilgili soru sorduğumda, bana, bağışıklığı olan birini bulana kadar elim kolum bağlı demişti. | Open Subtitles | وعندما قال (كانريتس) عن اللقاح عندما سألتُه؟ قال: حتى يجد شخص ذو مناعَه، لا يُمكنه فعل شيء. |