"شخص غريب" - Translation from Arabic to Turkish

• bir yabancı
• bir yabancıyla
• yabancı biriyle
• yabancı biri
• yabancı birinin
• bir yabancıya
• yabancı birini
• tuhaf biri
• Garip birisin
• yabancının
• tuhaf birisin
• garip bir
• bir yabancıdan
• yabancı birine
• yabancı birisiyle

Bu, ben ya da bir yabancı Cayla ve arkadaşlarının bulunduğu odanın dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.
وهذا يعني أنني أنا، أو أي شخص غريب هنا، يمكنه الاتصال بالدمية أثناء وجوده خارج الغرفة حيث توجد كايلا وأصدقاؤها.

Çünkü bir yabancı için hayatını tehlikeye atmasının hastalık dışında bir nedeni var.
لأنّه لا سبب آخر لجانب كونه مريض كي يخاطر بحياته لأجل شخص غريب

Seninle dalga geçip bir yabancıyla birlikte olsa bile mi?
حتى اذا كانت خدعتك و أقامت علاقه مع شخص غريب

Hey! Evet! Başka bir elemanın odasında yabancı biriyle seks!
نعم ، ممارسة الجنس مع شخص غريب في غرفة أخرى

İnsan tamamen yabancı biri tarafından da saldırıya uğrayabilir.
لكن الشخص مُعرّض للإعتداء عليه . بواسطة شخص غريب تماماً

Ben de hayatımı tamamen yabancı birinin yanında uyuyarak geçirmek istemiyorum.
وأنا لم أوافق أن أقضي بقية حياتي مستلقية بجانب شخص غريب تماماً.

Bu insanlar hiç tanımadıkları bir yabancıya böbreklerden birini vermiş kişilerdir.
هؤلاء هم الأشخاص الذين منح كل واحد فيهم إحدى كليتيه إلى شخص غريب تماماً.

Hiçbir bağlantı yok. Herbiri yabancı birini öldürmüştür.
ولا يوجد ما يربط بينهما كل منهما قام بقتل شخص غريب

Genellikle bir hikaye bir zafer hikayesidir, bir mücadele hikayesi; karşı taraflar vardır, kötü veya cahil, serüvende bir kişi vardır, yolculuk yapan biri ve bir yabancı kasabaya gelir.
عادة ما تكون القصة قصة انتصار أو نضال؛ هناك قوى مضادة، والتي هي إما شريرة أو جاهلة؛ هناك شخص في رحلة استكشافية، وشخص يقوم برحلة، ويأتي شخص غريب إلى المدينة.

Samantha için vekili Ortabatı'dan bir yerden geliyordu, ona ses hediyesini veren bir yabancı.
في حالة سامانثا، جاءت بديلتها من مكان ما في وسط الغرب، شخص غريب قدم لها هدية الصوت.

Bu kişi bir yabancı mıydı, yoksa yakından tanıdığınız birisi miydi?
وهل كان هذا الشخص شخص غريب أم شخص قريب؟

Kızın en azından annenle olacak, bir yabancıyla birlikte değil.
لقد قالت انها ستكون مع والدتك وليس مع شخص غريب

bir yabancıyla veya yanımızdan geçen bir komşumuzla göz göze geldiğimizde, söylediğimiz şeyler vardır:
هناك أشياء نقولها عندما يُلفتُ نظرنا شخص غريب أو جار يسيرُ بالقرب منّا.

yabancı biriyle sohbet etmek için üç buçuk saat çok fazla gibi geliyor bana.
يَبْدو ان ثلاثة و نصف ساعات وقت طويل جدا لتجري محادثة مع شخص غريب

Hayır, demek istediğim tamamen yabancı biri hakkında bir film uyduruyorsun.
لا، أعني أنك تتخيل فيلماً عن شخص غريب تماما

yabancı birinin ilk adımı kullandığını duymak çok rahatsız edici.
هذا يبدو غير مُريح على الإطلاق لسماع شخص غريب ينُاديني باسمي الشخصي

Bu son derece zor olmalı, bir yabancıya , bir kadına, yabancı bir kadına güvenmek, - böyle ciddi meselelerde.
لابد إن هذا صعب للغايه لتعتمد على شخص غريب, إمرأة, إمرأة أجنبية

yabancı birini istemiyorum, bildiğim biride ters kaçar, ve sperm bankasının olmaması konusunda karar kıldık.
انا لااريد اي شخص غريب الذي اعرفه شخص اخرق واستبعدنا بنك الحيوانات المنوية

Babam çok tuhaf biri.
أبي شخص غريب الأطوار.

Sen, Garip birisin. Ben, ismimin, Ajay olmadığı sana söylemedim mi?
أنت شخص غريب ألم أخبرك بأن أسمي ليس أجاى ؟

Burada yatarken düşünüyorum da hayatım tamamen bir yabancının ellerinde.
مُستلقياً هنا وأُفكر بأن مصير حياتي بين شخص غريب تماماً

Seni nefret edecek kadar iyi tanımıyorum ama beraber yaşanmayacak kadar tuhaf birisin.
إني لا أعرفك بشكل يكفي لكي أبغضك صدقا ولكنك مجرد شخص غريب الأطوار جدا لكي يعيش معه أحد

O sıralarda, hiçbiriniz garip bir şey fark etmediniz mi?
لم يقم أحدكم بملاحظة شخص غريب حول الشقة صحيح ؟

Ve bir yabancıdan gelen küçücük bir şefkatin değeri, ne de çoktur.
وكم هو رائع أن تخصل على قليلا من الشفقة من شخص غريب

Az evvel kocamın tamamen yabancı birine hayatımızın en derin detaylarını anlattığını duydum.
لقد رأيت وسمعت عن زوجي من قبل تفاصيل من شخص غريب و سخيف

Tamamen yabancı birisiyle problemini paylaşırken rahatmıydın?
وافقتِ على مشاركة مشاكلك مع شخص غريب كلياً؟