| Amerikan hükümeti 76'da bazılarımıza bunun aynısını programlayıp programlayamayacağımızı sordu ve Benim gibi biri tabii ki evet dedi. | TED | طلبت الحكومة الأمريكية من بعضنا، سنة 1976، إن كنا نستطيع أن نمثل العملية حاسوبياً، وبالطبع فإن شخص مثلي يجيب بنعم. |
| Ama, Benim gibi biri bile özel güçlere sahipti. | Open Subtitles | لكن حتى شخص مثلي عنده سلطات خاصة التي لاأحد غيري يفعلها. |
| Size küstahça gelebilir ama benim gibi birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | ومع أن الأمر قد يبدو وقاحة فهي تحتاج إلى شخص مثلي |
| Birçok insan Benim gibi birini görmek istiyor seni ise pazardan atmak. | Open Subtitles | -الكثير من الناس -يتمنون مشاهدة شخص مثلي وشخص مثلك متوقفين عن العمل |
| Eğer dünyada Benim gibi birisi varsa ki ben aşırı uçlardan birindeyim âcâba öteki uçta da benim karşımda, başka biri olamaz mı? | Open Subtitles | لو كان هناك شخص مثلي في العالم وأنا في إحدى جهات الطيف ألا يمكن أن يكون هناك شخص آخر نقيضي في الجهة المقابلة? |
| Sadece benim gibi birinin hakim olabileceği bir sihir biçimi. | Open Subtitles | ذلكَ الشيء الذي يُمكن إرتياده من شخص مثلي. |
| Ara sıra şirretlik ediyor olabilirim ama benim gibi biriyle çıkmanın avantajları da var. | Open Subtitles | ربما أنا عاهرة أحيانا ولكن هناك فوائد في مواعدة شخص مثلي |
| Bildiğim kadarıyla, Benim gibi biri "uyandırma"yı hiç denememişti. | Open Subtitles | حسب معرفتي النهوض لم يكن من المفروض ان يتم خلال شخص مثلي |
| Bana soracakları ilk soru neden Benim gibi biri lisenin gazetesine zorla girmeye kalksın ki? | Open Subtitles | السؤال الأول الذي سوف يسألونه هو لماذا شخص مثلي يقتحم صحيفة ثانوية؟ |
| Galiba Benim gibi biri, bazen inançlarınızı sınava tutuyor. Nasıl? | Open Subtitles | أفترض أن شخص مثلي يضع حقا معتقداتك على المحك |
| Benim gibi biri bunu yapabilir mi merak ediyorum. | Open Subtitles | اتسأل ان كان شخص مثلي يستطيع ان يفعل شيء كهذا |
| Benim gibi biri için günlük tutmak tuhaf bir deneyim. | Open Subtitles | كتابة مفكرة حقيقتا تجربة غيربة من شخص مثلي |
| Benim aptallığım, benim gibi birine aşık olabileceğini düşündüm... | Open Subtitles | كم هو سخيف مني، أن أعتقد بأنه من الممكن أن تقعي في حب شخص مثلي |
| Bebeğim, benim gibi birine aşık olmak istemezsin. | Open Subtitles | عزيزتي صدقيني أنت لا تريدين الوقوع في حب شخص مثلي |
| İkimizde, böyle bir takım giyen benim gibi birine ne derler biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف ما يُقال عن شخص مثلي ويرتدي بدلة مثل هذه |
| Yaşlandığımda, bana Benim gibi birini bul ama devam et. | Open Subtitles | أنا كبير, ولكن اعطيني شخص مثلي, امضي قدمًا. |
| Benim gibi birini böyle bir yerde aramazlar. | Open Subtitles | صدقيني ، لن يبحثوا عن شخص مثلي في مكان كهذا |
| Benim gibi birisi ile artık birlikte olamaz | Open Subtitles | هو لا يمكن أن يكون مع شخص مثلي أكثر من ذالك. |
| Başta Benim gibi birisi olduğunu anladığımda rahatlamıştım. | Open Subtitles | ارتحت في البداية عندما علمت أن ثمة شخص مثلي |
| Ve ne cüretle, benim gibi birinin senin gibi gelip geçici birini 8 yıl bekleyeceğini düşünebiliyorsun? | Open Subtitles | وكيف يجرؤ أن نفترض أن ، شخص مثلي.. .. سوف ننتظر لمدة 8 سنوات ل راكب ترانزيت مثلك. |
| benim gibi birinin inandığına güvenemezsin değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك الوثوق بما يؤمن به شخص مثلي. صحيح? |
| benim gibi biriyle bir ilişkiye girmek isteyeceğinizi sanmıyorum Bay Houdini. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تريد التورط مع شخص مثلي سيد هوديني |
| Benim gibi bir adam, ama biraz daha sakalsızı seni 7 ayı aşkın süredir takip ediyor. | Open Subtitles | شخص مثلي ولكن أنظف كان يتبعكِ لمدة تزيد عن 7 أشهر |
| Senin gibi bir eski moda, benim gibi birinden ne ister ki? | Open Subtitles | ماذا يريد شخص مثلك يجتمع مع شخص مثلي |
| Bu kaset çözümlerini mühürledi ve onları benim gibi birisinin böyle bir şey yapmasını önlemek için koruyucu talimat altına aldı. | TED | ختم النصوص ووضعها بموجب أمر وقائي في محاولة لمنع أي شخص مثلي من فعل شيئ كهذا |