| Michigan Üniversitesinde Scott Page adında biri var. | TED | هنالك شخص يدعى سكوت بيج من جامعة مشيغين |
| Bu dosya Witwicky adında biri ve hükümetteki bir grup ile ilgiliydi, tamam mı? | Open Subtitles | هذا الشيئ عن شخص يدعى ويت وكى وبعض الفرق الحكوميه التى تسمى قطاع سبعه |
| Peki, acaba hiç Rick Marshall adında birini araştırmış mı diye sorar mısın? | Open Subtitles | إذا تحقق من قبل من شخص يدعى ريك مارشال؟ هل ذلك كل ما يمكن أن تفكر به؟ |
| USS Panther'de görev yapan Rundy diye birini bulamadım. | Open Subtitles | رئيس،لم أعثر عى أى شخص يدعى راندي على المقاتلة بانثر |
| Başlarında Daley diye biri var, Hugs diye biri ve Curtis... ve Mooks diye biri var ama nedense ben hiç tanışmadım. | Open Subtitles | انه يدار من قبل شخص يدعى ديلاي و اخر هاغس و اخر كورتيس و موكس لكني لم التقه قبلا |
| Ayrıca, Norm Scully adında birisi son 72 dakikadır tuvalette. | Open Subtitles | أيضا، شخص يدعى نورم سكالي كان في الحمام في الدقائق 72 الأخيرة. |
| Yarın gece Clark William Edwards adında biriyle mi buluşacaksınız? | Open Subtitles | هل ستقابل ليلة غدٍ شخص يدعى كلارك ويليام إدوارد؟ |
| Rheticus bir şiir yazmıştı, mantığın kaybedilişi diye kayıp aşkıyla ilgiliydi, Thomas adında biri. | Open Subtitles | ريتكوس كتبت قصيدة ، فقدان العقل ، عن حبه المفقود ، شخص يدعى توماس. |
| Duş yapmadan evimdeki hiçbir şeye dokunma. Jesse Tyler adında biri, bir gazeteciyi arayıp Ohio seçimlerinde hile yapıldığını söylemiş. | Open Subtitles | خذ ذلك الحمام قبل أن تلمس شيئاً في شقتي. شخص يدعى جيسي تايلر يتصل بأحد الصحفيين، |
| Şimdilik Gabbar adında biri kanalımıza bir CD gönderdi. | Open Subtitles | للتو الان شخص يدعى جبار قد ارسل بقرص مضغوط الى قناتنا |
| Henry Gondorff adında birini arıyorum. | Open Subtitles | انا أبحث عن شخص يدعى هنري غندورف |
| Carter, beni duyabiliyorsan, Bekçi adında birini bulmamız gerek. | Open Subtitles | كارتر, إذا كنت تستطيعين سماعي نريد أن نجد شخص "يدعى " كارتاكر |
| Kyle Butler diye birini arıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبحثون عن شخص يدعى كايل بيتلر |
| Harold Smith diye biri seni arıyor. | Open Subtitles | هناك مكالمة لك من شخص يدعى "هارولد سميث". |
| O giovanni adında birisi var ve o Paris'e giderken söylüyor. | Open Subtitles | و أن شخص يدعى جيوفاني أخذه و هو في طريقه إلى باريس |
| İlginç. Vaktiyle Steve Holt adında biriyle çıkmıştım. | Open Subtitles | ذلك مضحك، لأني كنت أواعد شخص يدعى ستيف هولت |
| Yiyecek olduğunu ve Chester diye birinin bize yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | ... أخبرنا بأن هناك طعام و شخص يدعى تشيستر الذي بإمكانه أن يساعدنا على الخروج |
| Benim kasabama gidiyor. Billy adında birine. | Open Subtitles | إنها ذاهبة إلى مدينتى إلى شخص يدعى بيللى |
| Michael Connell adında birinden yüklü miktarda işlenmemiş taş satın aldın. | Open Subtitles | انت اشتريت مجموعة من المجوهرات الخام (من شخص يدعى (مايكل كونل |
| Valentine isimli biri ve adamları tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | لقد خطفت من قبل شخص يدعى فلانتين ورجاله |
| Oralarda ev yapan ve kablosunu çektiğimiz George Bluth isminde biri vardı. | Open Subtitles | أجل, لدينا شخص يدعى (جورج بلوث) يبني منازلاً هناك حتى نضع فيهم أجهزة التصنت |
| - Tenya adındaki herifi tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف شخص يدعى التب وورم؟ هو غالبا هنا |
| İsrail'in iç güvenlik birimi Reisiger adındaki biriyle ilgili hiçbir bilgiye sahip değil. | Open Subtitles | وكاله أمن اسرائيليه خارجيه ليس لديه أى شئ عن شخص يدعى سيريجير |
| 1930'larda, Maksymilian Faktorowicz adında bir adam, güzellik mikrometresini tasarladığında, güzellikte simetrinin önemini fark etti. | TED | في عام 1930، أقر شخص يدعى ماكسيميلين فاكتروويز بأهمية التناسق للجمال عندما صمم ميكرومتر الجمال. |
| Ajan McLane'e ve Josef Hanlon diye birine iletilen bir mektup buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على خطاب لتوي تم نسخه و إرساله إلى العميل ماكلاين و شخص يدعى جوزيف هانلون |