| Orada yelkenli ya da pelikanlar yok ama bir şekilde katlanacağım. | Open Subtitles | لا توجد بجعات و لا قوارب شراعية في العاصمة لكنّي سأدير الامر بطريقة ما |
| Orada yelkenli ya da pelikanlar yok ama bir şekilde katlanacağım. | Open Subtitles | لا توجد بجعات و لا قوارب شراعية في العاصمة لكنّي سأدير الامر بطريقة ما |
| Bir yelken kanatlıya atlayıp şehrin öbür yakasındaki Yunan restoranına uçurdular. | Open Subtitles | و بإستخدام طائرة شراعية طاروا للجانب الأخر من البلدة إلى مطعم يوناني |
| 50 kadar yelken balığı vardı, 49 da olabilir. | Open Subtitles | لابد من وجود 50 سمكة شراعية هناك |
| Limanda aniden bir kalyon ortaya çıktı. | Open Subtitles | سفينة شراعية ظهرت فجأة في الميناء |
| Polis departmanına askılı planör al demiştin. | Open Subtitles | -قلت ابتاعوا للشرطة طائرة شراعية |
| İticilerini hedefle, planöre çevir. | Open Subtitles | استهدف الدافعات لديه حوله إلى طائرة شراعية |
| Evet, delikanlı. O küçük nokta iki direkli bir yelkenlidir. | Open Subtitles | أجل يا فتاي تلك هي سفينة شراعية صغيرة |
| Violet, bu adamın sol ayak bileği, yelkenli kiralama görevlisiyken yutulmuş. | Open Subtitles | يا "فيوليت"، ألتهم كاحل هذا الرجل الأيسر أثناء قيامه بعمله كوكيل تأجير مراكب شراعية. |
| Polinezya'ya giden bir yelkenli çalışmak. | Open Subtitles | أن نكون من طاقم سفينة شراعية إلى (بولينيزيا). |
| Bir yelkenli. | Open Subtitles | إنها سفينةٌ شراعية |
| Bir tane aile teknemiz var, 13 metrelik bir küçük yelkenli. | Open Subtitles | a قدم 43 Tartan سفينة شراعية. |
| Bu çeşit bir motora sahip olsaydık, Buenos Aries'e, Cape Town'a New York'a yolculuk süremiz bir kaç gün kısalırdı ve... ..rakiplerimizin ufka yelken açmaktan başka yapabilecek bir şeyleri olmazdı. | Open Subtitles | ذلك النوع من القوة في داخلنا ووقت الرحلة إلى "نيويورك"، "بوينس أيرس"، "كيب تاون" كان ليقل بمقدار أيآم ومنافسينا لم يكونوا ليكونوا أكثر ِمن مراكب شراعية |
| - Bir yelken kanat var mıydı? Orada bir... | Open Subtitles | هل كان هناك طائرة شراعية ؟ |
| Orada bir yelken kanat bulacaksın. | Open Subtitles | ...ستجد ستجد طائرة شراعية بالأسفل |
| İşte, hâlâ bir kalyon gibi muhteşem. | Open Subtitles | هاهى هناك , مهيبة كسفينة شراعية. |
| Babamın mütevazı yelkenlisine kıyasla gerçek bir kalyon. | Open Subtitles | إنه سفينة شراعية حقيقية ! مقارنة بمركب والدي المتواضع |
| kalyon? | Open Subtitles | سفينة شراعية! |
| Ben, askılı planör istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريد طائرة شراعية |
| Hey, bir dakika. Şirin Baba askılı planör istediğimi biliyorsa... | Open Subtitles | مهلاً، انتظروا لحظة، إذا كان (بابا) يعلم بأنني أريد طائرة شراعية... |
| - Daha önce hiç planöre binmedim. | Open Subtitles | لم أركب طائرة شراعية من قبل- ماذا! ؟ - |
| - Daha önce hiç planöre binmedim. | Open Subtitles | لم أركب طائرة شراعية من قبل- ماذا! ؟ - |
| Gulet iki ya da üç direkli bir yelkenlidir. | Open Subtitles | المركب الشراعي توجد به 3 سواري شراعية |