| Belki seninki de vahşi bir ölüm makinesi olduğunu öğrenmeni istemiyordur. | Open Subtitles | ربما والدتك تحاول حمايتك من أن تعرفي أنها آلة قتل شرسة. |
| Bu güzel kız çelik bir kafese kapatılacak ve yavaşça 200 kiloluk vahşi bir gorile dönüşecek. | Open Subtitles | هذه البنتِ الجميلةِ ستحبس في قفص فولاذي، و ستتحول ببطئ شديد إلى غوريلا شرسة بوزن 450 رطل. |
| * Ben bir divayım, divayım, divayım, divayım * | Open Subtitles | * أنا، أنا مغنية شرسة، أنا، أنا مغنية شرسة * |
| * Ben bir divayım, divayım, divayım, divayım * | Open Subtitles | * أنا، أنا مغنية شرسة، أنا، أنا مغنية شرسة * |
| Ama aynı zamanda acımasız bir katil... bir çocuğun doymazlığıyla insafsızca kan peşinden koşuyordu. | Open Subtitles | ألا انها كانت قاتلة شرسة انها لان لا تخاف من الدماء مثل بقية الاطفال |
| Son birkaç yıldır, Ölümün Eli sivil toplum örgütü yardımlarımıza sert saldırılar düzenledi. | Open Subtitles | على مدى السنوات القليلة الماضية، اليد الموت نفذت هجمات شرسة ضد المنظمات غير الحكومية لدينا |
| -Bütün kadinlardaki ikiligi temsil eder. -Narin ama agresif. -Rahatlatan ama yine de yirtici. | Open Subtitles | إنها تمثّل الثنائية لدى المرأة طيّعة لكن عدائية، حنونة لكن شرسة |
| Ama dışarıdakiler, hangi çağda olduklarını bilmeyen vahşi canlılar. | Open Subtitles | لكن هذه كائنات حية شرسة لا تعى هى بأى حقبة تتواجد الاّن |
| Raptorlar vahşi, zeki... ve sosyal açıdan gelişmişti. | Open Subtitles | كانت الرابتورات شرسة , ذكية و متقدمة إجتماعيا |
| İhmal ederseniz, çok çabuk ve vahşi bir şekilde büyürler. | Open Subtitles | إهمال طويل ، لقد سمحنا لها بأن تنمو برية و شرسة |
| vahşi yaratıklarla, kötü krallarla, korkunç canavarlarla savaşmış ve ailesini öldürmenin kefaretini ödemek adına bilinmeyen dünyalara gitmiştir. | Open Subtitles | لقد قاتل وحوش شرسة وملوك أشرار وحوش بشعة |
| Pist modunda vites değişimleri kesinlikle çok vahşi. | Open Subtitles | تغيير الناقل إلى وضعية السباق جعلها شرسة |
| * Bir divayım ben * | Open Subtitles | * أنا، أنا مغنية شرسة، أنا، أنا مغنية شرسة * |
| * Ben bir divayım, divayım, divayım, divayım * | Open Subtitles | * أنا، أنا مغنية شرسة، أنا، أنا مغنية شرسة * |
| * Ben bir divayım, divayım, divayım * | Open Subtitles | * أنا، أنا مغنية شرسة، أنا، أنا مغنية شرسة * |
| Ama aynı zamanda acımasız bir katil... bir çocuğun doymazlığıyla insafsızca kan peşinden koşuyordu. | Open Subtitles | ألا انها كانت قاتلة شرسة انها لان لا تخاف من الدماء مثل بقية الاطفال |
| Aslında olduğun kuvvetli, koruyucu, korkunç derecede acımasız bir kadına dönüşmen için hiç de yeterli bir süre değil. | Open Subtitles | ليست مدة كافية ,بالنسبة لك لتصبحين شديدة وقائية، مخيفة امرأة شرسة أنتِ حقاً كذلك |
| Montgomery'nin, Catania yakınında, işgalin en sert direnişiyle karşılaştığı doğru. | Open Subtitles | صحيح أن "مونتغومـرى" واجه "مقاومة شرسة فى "كاتانيـا |
| Seni uyarıyorum, bazen çok agresif olabilir. | Open Subtitles | أنبّهك رغم ذلك إلى أنّها قد تكون شرسة جدًّا أحيانًا. |
| Bir bebek doğumda lanetlendi. İyi ve kötünün çetin savaşı. | TED | طفلة ملعونة عند الولادة. معركة شرسة بين الخير والشر. |
| Bana gaddar bir ortam oluşturmuşsunuz gibi göründü. | Open Subtitles | يبدو لي أنك قد خلقت بيئة تلك اللتي، في الواقع، شرسة |
| Morslar sudayken yırtıcı, karada çaresiz olduklarından bir gözcü daima pusudadır. | Open Subtitles | دائماً ما يكون هناك "حارس" متيقّظ، فـ مع أن حيوانات الفظ شرسة في الماء، إلا أنها عاجزة على اليابسة. |
| Kızınız sarhoş ve hırçındı. | Open Subtitles | كانت فى حالة سكر و شرسة |
| Dövüş ruhunuz güçlü, tekniğiniz hiddetli. | Open Subtitles | أرواحكم القتالية قوية وتقنياتكم شرسة |