| Önce kötü polis, şimdi de Başkan'ın burnunun dibindeki bir Gizli Servis ajanı? | Open Subtitles | أولا شرطي فاسد الآن عميل في الخدمة السرية مع إمكانية الوصول إلى الرئيس؟ |
| Etrafta milyonlarca kötü polis var ve hepsi bizim peşimizde. | Open Subtitles | ثمة مليون شرطي فاسد يفصلون بيننا وبين ذاك الجسر وجميعهم يريدونها |
| yozlaşmış bir polis de beni kesmek istedi. | Open Subtitles | وهناك شرطي فاسد الذي حاول أن يمسكني |
| Bu bağlantıyı açığa çıkarabilecek tek kişi ise yozlaşmış bir polis. | Open Subtitles | والشخص الوحيد لإثبات ذلك هو شرطي فاسد. |
| Son mesajlarından birinde, kirli bir polis hakkında bir şey söylemişti. | Open Subtitles | في إحدى رسائله الأخيرة قال شيئًا عن شرطي فاسد |
| Otuzbirci ölü bir Kirli polis, doğranmış bir isimsiz ceset. Yok artık. | Open Subtitles | مع شرطي فاسد ميت، مُقطًّع، جثة بدون اسم، رباه. |
| Bunu yapar ve yanlış polisin eline düşerse, merkeze varmadan onu öldürürler. | Open Subtitles | اخبرها ان تسلم نفسها اذا فعلت هذا وامسك بها شرطي فاسد ستموت قبل ان تصل المحطه |
| kötü bir polis vardı, beni bıraktılar. | Open Subtitles | اسمعي، كان هناك أمرا ما عن شرطي فاسد فأطلقوا سراحي. |
| kötü polis olarak başladınız. | Open Subtitles | أنت بدأت التحقيق بصفتك شرطي فاسد |
| - Zaten bir tane kötü polis tanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بشأن شرطي فاسد واحد بالفعل. |
| Evet, bir kötü polis hepimizi kötü gösteriyor. | Open Subtitles | أنت شرطي فاسد لتجعلنا هكذا - ماذا؟ |
| Tamam, iyi polis, kötü polis. | Open Subtitles | حسنا ، شرطي صالح و شرطي فاسد |
| Beni kötü polis yapıyor. | Open Subtitles | يجعلني أشعر بأنني شرطي فاسد |
| İyi polis, kötü polis. | Open Subtitles | "شرطي صالح، شرطي فاسد" |
| Ayrıca adam öldürmem için bana şantaj yapan yozlaşmış bir polis. | Open Subtitles | وهو أيضاً شرطي فاسد يبتزني لقتل أحدهم. |
| yozlaşmış bir polis Terrance. | Open Subtitles | إنه شرطي فاسد , تيرانس |
| yozlaşmış bir polis olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | أنا على علم بأنك شرطي فاسد! |
| Öyleyse ortağını öldüren kirli bir polis miyim? | Open Subtitles | ثم م أنا شرطي فاسد الذين قتلوا شريك ؟ |
| Ortaklarına haber veren kirli bir polis de. | Open Subtitles | كذلك سيقوم شرطي فاسد بتبليغ شركائه |
| Herkes senin kirli bir polis olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ينظر إليك الجميع على أنك شرطي فاسد |
| Baban birkaç kokteil içmişti ve Voight'in Kirli polis olduğuna dair yorumlar yapmaya başlamıştı. | Open Subtitles | أبوك أخذ مشروبًا وبدأ بإطلاق بعض التعليقات حول أن فويت شرطي فاسد |
| Kirli polis senmişsin gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنك شرطي فاسد |
| Aşağılık polisin ailemin ölümünden sorumlu olduğunu ve o otelde yaşananları öğrendiğimde... | Open Subtitles | بين اكتشاف أن شرطي فاسد كان السبب في موت والدي وبين ما حدث في الفندق |
| Eğer kötü bir polis bulmak istiyorsak, takım arkadaşları gibi görünmeliyiz. | Open Subtitles | ، إذا كُنا نود إيجاد شرطي فاسد علينا أن نبدو كلاعبي الفريق |