| Ama kozaya dönüştüğünüz zaman o zaman anlayacaksınız. | Open Subtitles | لكن متي يجب أن تدور داخل شرنقة أنت يومها ستعرف وبعد ذلك تتحول الي فراشة جميلة |
| Bir kozaya hapsolmuştun ve seni kurtaracak birini bekliyordun. | Open Subtitles | كنت محاصرا داخل شرنقة تنتظر ان يحررك شخص ما |
| Her kozanın içinde yeni doğmuş bir güneş sistemi vardır. | Open Subtitles | داخل كل شرنقة يوجد نظام شمسي حديث الولادة |
| Bomboş bir kozanın önünde 15 dakika boyunca dikileceğimi mi sandın? | Open Subtitles | توقّعت أن أنتظر 15 دقيقة أمام شرنقة خاوية؟ |
| İpek, tekrar toplanma sürecinde... bir biyolojik madde kozası gibi hareket eder. | TED | الحرير، وأثناء عملية تجمعه الذاتي، يعمل مثل شرنقة بمادة حيوية. |
| Kişiliğim, görünürde sessiz olan bir vücut içine gömülmüştü, güpegündüz bir koza içine gizlenmiş canlı bir zihin... | TED | شخصيتي كانت مدفونه داخل مايبدو الجسد الصامت ، عقل نابض بالحياة مخبأ داخل شرنقة على مرأى من الجميع. |
| Tasarımlarımız sayesinde saf ipeğe tek bir kozayı yakmadan bile şekil verebildiğimizi farkettik. | TED | أدركنا أن تصميم هذه القوالب سمح لنا بإعطاء شكل للحرير الخام دون تعريض شرنقة واحدة للغليان. |
| Bir adam, bir çeşit böcek kozasına yakalanmış. | Open Subtitles | رجل ملفوف فى نوع من شرنقة حشرة |
| Oğlum o kozalardan birinin içinde ve bana onu oradan nasıl çıkartabileceğimi söyleyeceksin. | Open Subtitles | إن ابني في شرنقة وستخبرني كيف أخرجه تحدث الآن |
| Sözünü ettiğin kadın o mu bilmem ama Kraliyet Muhafızları bir insanı yakalayıp kozaya tıkmıştı. | Open Subtitles | لستُ موقنًا .ما إن كانت التي تقصدها الحرس الملكيّ أسروا امرأة .ووضعوها في شرنقة |
| Seni de diğerleri gibi kozaya sokmalıydım. | Open Subtitles | كان عليّ وضعك داخل شرنقة فحسب مثل الآخرين |
| Bıçaklandıktan sonra kozaya girmiş olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد أنها ذهبت إلى داخل شرنقة بعد أن طُعِنت |
| Bir kozaya. | Open Subtitles | إلى شرنقة ستحفظه وتحول دون موته |
| Böceği daha sonra içinde manyetik sensörler bulunan bir kutuya yerleştirdik ve sonucunda noktalardan oluşan, kozanın karmaşık mimarisini görselleştirmemize imkan veren 3 boyutlu bir yapı yarattık. | TED | و وضعناها داخل صندوق مع أجهزة استشعار مغناطيسي، الشيئ الذي سمح لنا بصنع هذه السحابة النقطية ثلاثية الأبعاد وتصور بنية شرنقة دودة القز المعقدة. |
| Bir kozanın içinde ve dışarı çıkamıyormuş gibi mi? | Open Subtitles | -أنكِ بداخل شرنقة ولايمكنك الخروج منها ؟ |
| Yüzük bir kozanın içindeydi. | Open Subtitles | الخاتم كان داخل شرنقة |
| Bir kozanın içine yapışmışım! | Open Subtitles | أنا عالق في شرنقة |
| Bir tür örümcek yuvası ya da böcek kozası olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أود القول بأنه نوع من أعشاش العناكب أو شرنقة حشرة |
| Fakat ipekböceğini bir kutuya değil de bir düzlüğe koyduğumuzda, düz bir koza ördüğünü ve yine de sağlıklı bir şekilde metamorfoz geçirebildiğini gördük. | TED | ومع ذلك، عندما وضعنا دودة القز على قطعة مسطحة، ليس داخل صندوق، أدركنا أنها تدور شرنقة مسطحة وسيظل الانسلاخ صحي. |
| Kazara bir kozayı sıcak suyun içine düşürmüş. | Open Subtitles | و بدون قصد أسقطت شرنقة فى المياة الساخنة... |
| Nick, toplumun pupa evresindeki kozalaşma formu fikrinden büyüleniyor. | Open Subtitles | انه مولع بفكرة شرنقة البشر في تشرنق المجتمع. |
| - krizalit. Size okulda ne öğretiyorlar Allah aşkına? | Open Subtitles | شرنقة, ماذا يُعلمونك في المدرسة؟ |