| Mulholland'dan gelirken, bir şeye çarptım ve Panikledim. | Open Subtitles | وقد كنت نازلة على طريق مولهولاند عندما صدمت شيئا وقد شعرت بالذعر |
| Panikledim ve ona korkunç bir şey yaptım. Affedilmez bir şey. - Çok kötü bir şey. | Open Subtitles | لقد شعرت بالذعر وقمت بعمل مريع به لا ينسى |
| Ve sen beni ayrılmakla tehdit ettiğinde, Panikledim. | Open Subtitles | وبعدها, عندما هددتي بتركي شعرت بالذعر |
| Panik yaptım ve evcil kedim hasta olduğu için veterinere gitmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | شعرت بالذعر وقلت يحب ان اذهب للبيطري لان جروي-قطتي مرضت! |
| Bir an için, dehşete düşmüş, aşağılanmış ve zavallı hissettim. | TED | للوهلة، شعرت بالذعر والإهانة والأسف على نفسي. |
| Sanırım biraz paniğe kapıldım. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني شعرت بالذعر لا أعرف مذا أقول |
| Tartışıyorduk, o da silahına uzandı, silaha uzandığında ise, ben Panikledim. | Open Subtitles | كنا نتجادل ، وذهب إلى السلاح ...وانطلقت الرصاصة ، وانا انا شعرت بالذعر |
| Onu aradığınızı duyunca Panikledim. | Open Subtitles | عندما سمعت أنكم تبحثون عنه، شعرت بالذعر |
| Panikledim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالذعر .. كان بإمكاني |
| Durmuştum, oradan göt herif kornaya bastı bende Panikledim. | Open Subtitles | ضرب بوق السيارة و شعرت بالذعر و ذعرت. |
| Panikledim. Aptaldım | Open Subtitles | شعرت بالذعر كنت غبية |
| Panikledim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالذعر |
| Panikledim ve ona tuzak kurdum. | Open Subtitles | شعرت بالذعر وبأني محاصرة |
| Düştükten sonra Panikledim. | Open Subtitles | بعد أن سقطت، شعرت بالذعر. |
| Panikledim. Lavaboda bıraktım. | Open Subtitles | شعرت بالذعر وتركته على الحوض |
| Panikledim | Open Subtitles | شعرت بالذعر |
| Özür dilerim. Panik yaptım. | Open Subtitles | أنا آسفة، شعرت بالذعر. |
| Onu dinlerken, benzer bir paniği kendimde hissettim. Çocukluğumdan kalma bir şeyi. | TED | بالإستماع لها، شعرت بالذعر في ذهني، الباقي من طفولتي. |
| Sanırım paniğe kapıldım. | Open Subtitles | أظن أنني شعرت بالذعر |