| Ama en çok, söyledikten sonra, düzgün bir adam gibi hissettim. | Open Subtitles | ولكن المهم أنني بمجرد أن تكلمت شعرت وكأنني رجل حقيقي محترم |
| Çünkü son bir kaç günde, ...kendimi ıssız bir ada gibi hissettim. | Open Subtitles | لان في الأيام القليلة الماضيه لقد شعرت وكأنني في جزيرة صحراوية |
| Lades kemiği gibi hissettim. | Open Subtitles | أعني أنني شعرت وكأنني سأتمزق مثل صدر الديك الرومي عند أكله |
| Evet, sanki biri iki haftadır havadaymışım gibi hissettim. | Open Subtitles | نعم ، شعرت وكأنني في الهواء لمدة أسبوعين. |
| Herşey normal görünüyordu. Eve döndüğümde hissetiğim gibi hissediyordum. | Open Subtitles | عندما خرجنا بالسيارة, شعرت وكأنني عائدة الى منزلي. |
| Kendimi magandanın teki gibi hissettim. | Open Subtitles | أن تكتب رسالة شكر للملكة؟ شعرت وكأنني فتاة من قرية مجهولة. |
| O kadar değişmiş ki nasıl söylesem böyle şey gibi hissettim... | Open Subtitles | لقد تغيرت كثيراً جداً، و أنا لا أعلم... شعرت وكأنني... ... |
| İçi yalan dolu bu sırt çantasını bir süreliğine de olsa yere bırakmış gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت وكأنني انزلت الحقيبه الكبيره بالكلام الفراغ لبعض من الوقت |
| Boynu kırıldığı zaman bir hediye vermişim gibi hissettim. | Open Subtitles | وعندما دُق عنقه. شعرت وكأنني قمت بتسليم هديّه، |
| Şirkete çağrılmıştım çünkü alanımda oldukça deneyimli bir uzmandım, fakat bu salonda, tekno-dehaların arasında kendimi çaylak gibi hissettim. | TED | لقد وظفتني الشركة لأنني كنت خبيرًا محنكًا في مجال عملي، ولكن داخل هذه الغرفة بالتحديد، شعرت وكأنني مبتدئ بين عباقرة التكنولوجيا. |
| - Öldüğünde Claire'le , birlikte arabadaydım, benmişim gibi hissettim. | Open Subtitles | وعندما ماتت، شعرت وكأنني أنا الميّتة |
| - Kendimi denizayısı gibi hissettim. Çok kötü hissettim. | Open Subtitles | شعرت وكأنني خروف البحر, أنهُ شعور فضيع - لا - |
| Cennete gidiyormuş gibi hissettim ama inanmıyorum tabii. | Open Subtitles | يبدو وكأنه تكوني في المحيط شعرت وكأنني ذاهبة للجنّة للتوّ ما عدا أنني لا أؤمن بهذا *الحمدلله والشكر* |
| Bunu sözcüklerle ifade edemem! Kendimi bir hayvan gibi hissettim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف الوضع ، شعرت وكأنني حيوان! |
| Kendimi aynaya bakıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت وكأنني أنظر إلى زجاج شفاف |
| "Goldilocks ve Üç Ayı" masalında gibi hissettim. | Open Subtitles | "شعرت وكأنني في غولديلوكس والدببة الثلاثة" |
| Sanki iç dış araba yıkmasındaymış gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت وكأنني عبرت مغسلة السيارات |
| Olayın dışında gibi hissettim kendimi. | Open Subtitles | لقد شعرت وكأنني واقفة بخارج كل شيء |
| Sonraki hafta Aidan'la dolu ve sigarasız geçti sonunda bağımlılığımı yendiğimi hissediyordum. | Open Subtitles | بعد أسبوع كامل من ايدين وليس السجائر، شعرت وكأنني ركل أخيرا إدمان بلدي. |
| Başta her şey harikaydı. Kendimi dünyanın kralı gibi hissediyordum. | Open Subtitles | كان كل شيء يسير على ما يرام في البداية ، شعرت وكأنني ملك العالم |
| Kendimi Gazap Kuşları'ndaki Richard Chamberlain gibi hissetmiştim, bilirsin... ..Maggie ile ahırda olduğu sahne. | Open Subtitles | شعرت وكأنني ريتشارد شامبرلين في " طيور الشوك .. " حين كان في الحظيرة برفقة ماجي |