| Bir meşale! Hoş bir gösteri. parlak, tehlikeli ve erkeksi kokan. | Open Subtitles | شعلة ، إنها دعامة جيدة ساطعة , خطيرة ، تبدو رجولية |
| Nefesimin kesildiğini hissettiğim zamanlarda, ... midemin içinde bir Ateş topu varmış gibi... | Open Subtitles | عندما ينقطع نفسي أشعر بأن شعلة من النار في معدتي |
| Bir köle, senin de tanıdığın bir köle sol elini kaldırıp başladı alev alev yanmaya, yirmi çıra biraraya gelmiş gibi. | Open Subtitles | شاهدتُ عبداً تعرفه جيداً بمجرد النظر إليه، يرفع يده اليسرى، وقد انبعث منها اللهب والاحتراق كأنها عشرون شعلة اجتمعت في واحدة |
| Hayır, kendime böyle seslenmiyorum ve bu da Torch. | Open Subtitles | اه، لا، أنا لا أسمي نفسي ذلك وهذا هو شعلة |
| ...Bırak fişeği, nükleer patlamayı görmezler. | Open Subtitles | لن يروا انفجارا نوويا إذا كانوا يبحثون عن شى أصغر من شعلة ضوئية |
| Onun yolu, başkasının ölümüyle döşenmişti ve Ateşin sönmesi gibi basit bir nedenle hayatını kolaylıkla kaybedebilirdi. | TED | كان طريقها معبدًا بموت فتاة أخرى، وقد تُسلب حياتها منها بنفس السهولة، لأجل أمر بسخافة خمود شعلة نار. |
| O ağır benliğin altına girebilsek, bir farkındalık meşalesi yaksak ve özümüzü bulsak, sonsuzluğa ve tüm diğer canlılara olan bağımızı bulsak... | TED | لو أمكننا أن نخرج من تحت ثقل ذواتنا، نضيء شعلة من الوعي، ونجد جوهرنا الحقيقي، ارتباطنا بالأبدية واللامتناهي وبكل كائن حي عدانا. |
| Komutan, daha iyi görebilmesi için bir meşale getir. | Open Subtitles | أيها القائد, أحضر شعلة, حتى تتمكن من الرؤية بشكل أفضل. |
| Kimseyi öldürmedim. meşale bile tutmadım. | Open Subtitles | أنا لم أقتل أي أحد، لم أكن حتى أحمل شعلة |
| Hangi ahmak denize su kattı ve yanan Truva'ya bir meşale getirdi? | Open Subtitles | من ذا المعتوه الذي يضيف ماءً إلى البحر أو أن يجلب شعلة لطروادة المشتعلة نارًا؟ |
| Ülkenin kurtuluşundan sonra Ateş ve Limon Kopenhag'da toprağa verildi. | Open Subtitles | بعد التحرير , شعلة و الأترج تلقيا جنازة كبيرة |
| Ateş'in ölümünden sonra Ketty Selmer Stockholm'e taşındı. | Open Subtitles | بعد ان توفي شعلة كيتي سلمر انتقلت الى ستوكهولم |
| Geriye sadece vurulacak bir fırça darbesi, kondurulacak son bir renk kalmıştı ki, karısının ruhu bir kez daha lambanın içindeki alev gibi titredi. | Open Subtitles | وضع آخر لمساته على الصورة وروح السيدة تمومض مثل شعلة بداخل مصباح |
| Dünyanın zavallıları için Asla ölmeyen bir alev var | Open Subtitles | هناك شعلة لا تنطفئ أبدا للمعذبين في الأرض |
| Tamam, Torch. Bizi o yola bırak. Çocuklar? | Open Subtitles | حسنا، شعلة تعيين لنا الاستمرار على هذا الطريق رفاق؟ |
| SMALLVILLE LİSESİ Torch OYLAMAYI BOYKOT ET! | Open Subtitles | شعلة ثانوية سمولفيل قاطعوا الإنتخاب |
| ..Bırak fişeği, nükleer patlamayı görmezler. | Open Subtitles | لن يروا انفجارا نوويا إذا كانوا يبحثون عن شى أصغر من شعلة ضوئية |
| Çatırdayan Ateşin etrafında ailen ve arkadaşlarınla oturmak, baykuş etinin pişmesini beklemek. | Open Subtitles | الجلوس مع الأصدقاء والعائلة حول شعلة نار، بانتظار اعداد لحم البوم |
| Şey, ufaklı çaplı yanık izlerine göre kullanılan aletin, asetilen meşalesi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | اه، حسنا، نظرا ل علامات الحرق بحجم رأس الدبوس أود أن أقول أن تنفيذ هاذا كان باستخدام "شعلة الأستيلين" |
| Londra'ya, gökyüzünden bir ışık alevi içinde düştükleri söylenir. | Open Subtitles | ويقال أنها سقطت على لندن، من السماء وسط شعلة من الضوء |
| Arkadaşlarına sesleniyor, adamım. Bir fişek gönder. | Open Subtitles | اللعنة،إنه يحاول نداء أصدقائة أرسل شعلة ضوئية |
| Lumen son derece değerli bir sanat eseridir. | Open Subtitles | إنَّ "شعلة الأوكسيدو" قطعةً أثريةً ثمينة |
| Son sınıfların şenliği bu gece, millet. | Open Subtitles | شعلة سنة التخرج الليلة يا قوم. |
| Derhal bir meşaleye dönüşmüş, erkek arkadaşının önünde yok olmuş." | Open Subtitles | في ثواني أصبحت شعلة بشرية واحترقت أمام صديقها المذعور |
| En önemli görevi Vesta ateşi, yani bakire aile tanrıçasının yanında gece nöbeti tutmaktı. | TED | واجبها الأهم هو أن تُبقي عينها متيقظة على شعلة فيستا، إلهة الموقد العذراء. |