| Vay canına, nihayet ait olduğum yerde olmam çok iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | ياإلهي , شعور رائع أن أكون في مكان أنتمي له |
| Bunların bir parçası olmak gerçekten iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | أعتقد بالنسبة لي إنه شعور رائع أن أكون جزءاً من هذا |
| -Gerçekten iyi geldi. -Son cümleni de beğendim. | Open Subtitles | هذا حقا شعور رائع لقد راق لي خاتمتك ايضا |
| Ona çarpınca ya da parçalayınca, sakatlayınca, yakınca kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | "راودني شعور رائع عندما سحقته" "أو حين جعلته مشوهاً وقعيداً ومحروقاً" |
| Ama en sonunda bunu söyleyebilmek iyi hissettirdi... | Open Subtitles | لكن بالتأكيد هو شعور رائع أن تكون قادر أخيراً على قول .. |
| Eski donlarımı yüzünüze koyun. harika hissettiriyor. | Open Subtitles | ضع بعض من ملابسي الداخلية القديمة على وجهك , إنه شعور رائع |
| Kendi yetiştirdiğin ağacın çiçeğe durup sonra da meyve verişini izlemek Muhteşem olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه شعور رائع .... مراقبة أشجارك وهى تنمو بأوراقها تتفتح أزهارها وتتمايل |
| Bütün gün akılda kalacak bir parça bulduğunda, bu çok güzel bir duygu bırakır. | Open Subtitles | الآن، إنه شعور رائع عندما تجد المقطوعة المناسبة هذه الأيام |
| Emin olun, şu an buzlu don giyiyorum ve Harika hissediyorum. | Open Subtitles | صدقوني , أنا أرتدي ملابس داخلية متجمدة إنه شعور رائع |
| İnsanları Yoma'lardan kurtarmayı bir iş olarak yapmamak düşüncesi çok iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | إنه شعور رائع جدا أن يتم إنقاذ الناس من "اليوما" دون الشعور بأنه واجب عليك |
| Yüksek sesle söylemek çok iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | .إنه شعور رائع قول ذلك بصوتٍ عالي |
| Öldürmek Tanrı'ya da iyi hissettiriyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن للقتل شعور رائع حتى بالنسبة لله |
| Hayır, aslında oldukça iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | لا , انه شعور رائع في الحقيقة |
| Tanrım, bu iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | إلهي هذا شعور رائع |
| Teşekkürler Luke. Yeşil bezelyelerin olduğu yerde olmamak iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | شكرًا، (لوك) شعور رائع أن لا تكون الفاصوليا الخضراء هنا بعد الآن. |
| İtiraf etmek çok iyi geldi ve babam benimle o kadar gurur duydu ki ceza bile almadım biliyor musun? | Open Subtitles | شعور رائع عندما اعترفت و أبي كان فخورا جداً بي و لم أنل أي عقاب حتى |
| Oh, iyi geldi. Acı. Acı iyi geldi. | Open Subtitles | أوه، انه شعور رائع ، حرق الدهون حرق الدهون شعور رائع . |
| Hayır, tam tersi iyi geldi. | Open Subtitles | لا، لا، لا، بل هو شعور رائع في الواقع. |
| Yeniden kollarımda olunca kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | إنّه شعور رائع أن أعود إلى أحضانكِ. |
| Çok iyi hissediyorum. Hem de çok iyi. | Open Subtitles | ينتابني شعور رائع |
| Geçen gece sana yakın olmak o kadar iyi hissettirdi ki. | Open Subtitles | أنتابني شعور رائع عندما كنتُ بقربك تلك الليلة |
| Tatlım, üzgünüm. Haklıymışsın, bu harika hissettiriyor. | Open Subtitles | أنا آسفة, أنت محقة هذا شعور رائع |
| Neticede atılganlık tekrar bizimle ortaya çıktı. Muhteşem bir duygu. | Open Subtitles | أخيراً ، عادت المبادرة معنا ياله من شعور رائع |
| Sonunda sana sarılabilmek çok güzel. | Open Subtitles | بِحقّ الجحيم هذا؟ أوه، أنه شعور رائع لأحضنك أخيراً |
| Dün gece kullandım, Harika hissediyorum. | Open Subtitles | نعم ... لقدم قمت بذلك ليلة أمس كان شعور رائع |