| ayaklanma çıkartmanın en iyi yolu suçu bir zenciye yıkmaktır. | Open Subtitles | طريقة جيدة لبدء شغب آخر هو لوم رجل أسود بالجريمة |
| Şehrin dört bir yanından ayaklanma ve yağmalama haberleri geliyor. | Open Subtitles | و هناك تقارير عن سرقات و شغب ينتشر عبر المدينه |
| İsyan bulaşıcıdır. Su krizi yüzünden millet zaten kargaşa çıkartıyor. | Open Subtitles | التمردات خطرة الناس تمارس اعمال شغب بسبب نقص المياه الان |
| Atmalık eşyalar! Atmalık eşyanızı burdan alın! Protestoyu isyana dönüştürün! | Open Subtitles | قاذورات ، احصل على القاذروات للرمي حوّل الإحتجاج إلى شغب |
| Sosyal kargaşa, ekonomik bunalım ve muhtemelen bazı ayaklanmalar olacak. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى إرتباك إجتماعى و هبوط إقتصادى و ربما شغب |
| Tabi sonra da gece 11 haberlerinde yayına versinler... ve tarihin en büyük isyanı gerçekleşsin. | Open Subtitles | بدون أن أقلل منكِ، لكن لو نشرتوه على الأخبار فخلال منتصف الليل، سترون أكبر حالة شغب على الإطلاق |
| Galon başına 7 dolar olduğunda ayaklanma çıkacağını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نتوقع عندما يساوي الغالون الواحد 7 دولار ستحصل أعمال شغب |
| Galon başına 7 dolar olduğunda ayaklanma çıkacağını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نتوقع عندما يساوي الغالون الواحد 7 دولار ستحصل أعمال شغب |
| Yiyecek için ayaklanma var. Yaklaşık olarak 1500 kadar sivil. Görünüşe göre silahsızlar. | Open Subtitles | هناك شغب من أجل الغذاء، حوالي 1500 مدني، ليس هناك أسلحة |
| Yiyecek için ayaklanma var. Yaklaşık olarak 1500 kadar sivil. Görünüşe göre silahsızlar. | Open Subtitles | هناك شغب من أجل الغذاء، حوالي 1500 مدني، ليس هناك أسلحة |
| Kontrolümüz dışında bir ayaklanma başladı. Yardım gerek. | Open Subtitles | حضرة الناظر , لدينا عملية شغب وهي خارج السيطرة |
| Yarım saat içinde şehirdeki bütün okullarda ayaklanma başladı. | Open Subtitles | في نصف ساعة ستحصل على شغب في كل مدرسة في المدينة |
| Geleneksel futbol dövüşü olarak başlayan kargaşa geniş çapta bir halk tahribine dönüştü. | Open Subtitles | مابدأ كـ شغب أعتيادي في مباراة كرة قدم قد تصاعد إلى أعمال تخريبية في كل المدينة |
| Biz evde dondurma yediğimizde daima bir kargaşa olurdu. | Open Subtitles | عندما نتناول المثلجات في المنزل , دائماً تكون هناك أعمال شغب |
| İsyana şu kadar yaklaşmıştık. | Open Subtitles | أنت بطل لعين لقد كنا قريبين جدا من إحداث شغب |
| Şehrin bazı yerlerinde ayaklanmalar başladı ama şu an sizin bunları sorun etmemeniz gerek. | Open Subtitles | شهدت المدينة حالات شغب لكن ليطمئن فخامتك |
| Boş muhabbetleri çok görmüştük ama, ama bir hapishane isyanı ilk defa. | Open Subtitles | سمعنا جميعاً عن شغب الضحك، لكن شغب السجن؟ |
| Tanrı'm. Bu şehir bir arbede olmadan bir gün bile geçiremez mi? | Open Subtitles | يا ربي, ألا يمكن لهذه البلدة أن تمضي يوماً واحداً بدون شغب |
| Çok gizli alerji araştırma laboratuvarında bir karışıklık meydana geldi. | Open Subtitles | حدث ليلة أمس, شغب فى مختبر خاص بالأبحاث المتعلقة بالحساسية |
| Birçok güçlü isyanda ayakta kaldım | Open Subtitles | لقد نجوت من اعمال شغب وحرب شوارع |
| Umurumda değil dönüşse de cümbüşe | Open Subtitles | لا يهمني إن تحوّل ذلك لأعمال شغب |
| Bu yaygarayı iptal edersem kalabalık her halükarda ayaklanır. | Open Subtitles | , إذا ألغيت هذه الضوضاء الآن الجمهور سيعمل شغب , بغض النظر |
| Penny, büyüyen bir küçük isyan var ve gitmemiz gerekiyor, hem de hemen! | Open Subtitles | بيني هناك شغب في الخارج,نحن علينا الرحيل الان |
| Elmaslar 92 isyanları sırasında olan çözülmemiş bir soygundan geliyor. | Open Subtitles | الماسات مصدرها سرقة لم يعثر على الفاعل فيها خلال أحداث شغب 1992 |
| Onlar Black Canary'i gördü ama bizler Laurel Lance'e ameliyat yaptık ki kendisi bildiğim kadarıyla Iron Heights hapishane isyanında yaralanmıştı. | Open Subtitles | رأوا (الكناريّة السوداء)، لكننا أجرينا الجراحة لـ (لورل لانس) والتي أظنّها أصيبت أثناء شغب سجن (أيرون هايتس). |
| Rus Steplerinde yangın çıkıyor, Yiyecek ayaklanması Afrika'da | TED | تشتعل نيران في سهول روسيا، أعمال شغب بسبب الغذاء في أفريقيا. |
| Şimdiye kadar Washington ayaklanmasında üç ölü olduğu bildirildi. | Open Subtitles | "تم التبليغ عن ثلاث حالات وفاة" "في حالات شغب واشنطن حتى الآن." |