| Çok naziksiniz, efendim. Gördüğünüz gibi gayet iyileştim. | Open Subtitles | أنت فى غاية اللطف ياسيدى,لقد شفيت تماما كما ترى |
| Bunu hep duyduğunuzu biliyorum, ama sanırım ben iyileştim. | Open Subtitles | انا اعلم انك تسمع هذا من المرضى طول الوقت ، ولكنى قد شفيت |
| Bizi haberdar etmeliydin, evlat. Seni gördüğümüze sevinmedik değil, tamamen iyileştin, ha? | Open Subtitles | نحن سعداء جداً لرؤيتك مرة أخرى وقد شفيت تماماً |
| Keşke ben olsaydım. Her neyse, hızla iyileşti. | Open Subtitles | تمنيت لو أن الرصاصة اصابتني، على أيه حال، هي شفيت بسرعة |
| Apandisitinizde sorun varsa onu alırlar ve böylece tedavi edilirsiniz. | TED | فاذا كنت تعاني من الزائدة الدودية .. يمكننا بكل بساطة ازالتها .. وتكون بذلك قد شفيت |
| Röntgenler yeni iyileşmiş kaburga kırıkları ve çatlak kol kemiği gösteriyor. | Open Subtitles | الأشعة أظهر عظام أضلاع مكسورة وكسر في عظم العضد شفيت مؤخرا |
| Vuruldum, bıçaklandım ve iyileştim. Bedenim dünyanın her tarafına gitti. | Open Subtitles | تم طعني و اطلاق النار عليّ، لكنني شفيت جسدي تجول في العالم كله |
| Neredeyse iyileştim. Görmek ister misin? | Open Subtitles | لقد شفيت تقريباً تريدين رؤية ذلك؟ |
| Normalde deli olduğum için bunu seksi bulurdum, ama şu durumda iyileştim. | Open Subtitles | الآن، من الناحية التاريخية وَجدتُ ذلك مثير، لكن في حالتِكَ، أعتقد أَنني شفيت لايصدق! |
| Şimdi buradayım, tamamen iyileştim. | Open Subtitles | وها انا قد شفيت كاملا |
| Bizi haberdar etmeliydin, evlat. Seni gördüğümüze sevinmedik değil, tamamen iyileştin, ha? | Open Subtitles | نحن سعداء جداً لرؤيتك مرة أخرى وقد شفيت تماماً |
| Bender, aşırı kapasiteni patlatmışsın! İyileştin! | Open Subtitles | بندر لقد فجرت قوتك الزائدة لقد شفيت |
| Belki bu yüzden mavi hançeri göğsünden çıkardığımda iyileştin. | Open Subtitles | لربما لهذا السبب حين سحبت الخنجر من صدرك... شفيت |
| Hayatına geri dönüp, zengin beyazların problemlerini dinliyormuş gibi yapmaya devam edebilirsin. Jon, o kız şu andan itibaren iyileşti. | Open Subtitles | ربما نعود لأخبار الزوجة الثرية عن هذه المشاكل , لقد شفيت |
| Sonrasında sen kolunu kırdın ve 3 saat içinde iyileşti. | Open Subtitles | وبعدها انت كسرت ذراعك وقد شفيت في 3 ساعات |
| Evet, sana bahsetmem gerekirdi ama diğer yandan, çok uzun zaman önce ayrıldık ve yaralar da iyileşti bile. | Open Subtitles | نعم، كما تعلم، غالباً لا يتوجب علي اخبارك بشأنه لكن من ناحية اخرى انه كما لو انه حدث منذ زمن بعيد والجروح شفيت تماما |
| Sonra beni tedavi ettirir de iyileşir ona gidersem, bu sefer de, bu senin hoşuna gitmez. | Open Subtitles | وفى المقابل إذا شفيت بأموالك أنت ثم عدت إليه ، سوف لا يعجبك ذلك |
| artık tedavi oldum. Haftaya, aynı saatte mi? | Open Subtitles | لقد شفيت الآن ، أنا فخورة بك للغاية نفس الموعد في الأسبوع القادم ؟ |
| O andan sonra... iyileşmiş gibi yaptım... ve beni serbest bıraktılar. | Open Subtitles | ومن هذه اللحظة وأنا أتصرف كما لو كنت شفيت وهكذا اطلقوا سراحى |
| Biraz iyi gibisiniz. Yaranız neredeyse iyileşmiş gibi. | Open Subtitles | تبدو أنك قد تحسنت و جراحك تبدو وكأنها شفيت |
| - En son ne zaman kullandın bu yeteneği? - Kızımın kolunu iyileştirdim. Bir kesik vardı. | Open Subtitles | لقد شفيت ذراع ابنتي كان مجروحة ومررت اصبعي عليها وشفيتها |
| Kaçmadım. Beni bıraktılar. Doktorlar, iyileştiğimi söyledi. | Open Subtitles | لم أهرب، لقد أطلقوا سراحي، قال الأطباء إنني شفيت |
| Mucizevi bir şekilde iyileştiğini söyleyebilmek isterdim ama olmadı. | Open Subtitles | أتمني إن كان باستطاعتي أن أقول أنها شفيت بمعجزة لكنها لم تفعل |
| Ciddi bir fıtıktan dolayı ölmek üzereydim ama o beni yattığım yerden elleriyle iyileştirdi. | Open Subtitles | انا بنفسي كدت اموت ...من تمزق خطير لكن من خلال وضع الايدي فقد شفيت |
| Ama geçen süreçte tamamıyla iyileştiniz. | Open Subtitles | لكنّك قد شفيت تماماً منذ فترة بسيطة. |
| Çok hızlı iyileşmişler. Alnınıza üçüncü derece yanık koyarken oturun. | Open Subtitles | لقد شفيت بسرعة كبيرة جداً لا تتحرك سأعطي رأسك حروق من الدرجة الثالثة |