| Carol Tobin kayıp. dairesine günlerdir uğramamış. | Open Subtitles | كارول توبن متوارية عن الانظار ، لم تعُد الى شقّتها منذ أيّام |
| Hemen dairesine girmek için izne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج تفويضًا لندخل شقّتها فورًا. |
| O halde biz de Prue ile kadının dairesine gidip bir şeyler bulabilir miyiz diye bakalım. | Open Subtitles | إذن يمكنني أنا و ( برو ) الذهاب إلى شقّتها لنرى إن كنّا سنجد شيئاً هناك |
| - Şu anda cesede otopsi yapılıyor. - Kadının evini görmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ انهم يقومون بتشريح الجثة ـ اريد ان ارى شقّتها. |
| - Scott, evini görmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ سكوت، اريد ان ارى شقّتها. ـ سّيد بريتشارد... |
| Dört gün önce, dairesinde çıkan yangında ölmüş. | Open Subtitles | ماتتْ في شقّتها قبل أربعة أيّام. |
| Şu anda dairesine girdi. | Open Subtitles | إنّها في شقّتها. |
| O günün sonrasında dairesine gitmediniz yani, öyle mi? | Open Subtitles | -لم تزر شقّتها لاحقًا ذلك اليوم، صحيح؟ |
| Henry iyi olduğunu söyledi, bu yüzden... ..en iyisi onun dairesine geri dön.. | Open Subtitles | .. قال (هنريّ) أنّه سيكون على مايرام ، من الأفضل أن تعود إلى شقّتها |
| Yalnızca birkaç günlüğüne, kendi evini bulana kadar... | Open Subtitles | يومين فقط، إلى أن تجد شقّتها الخاصّة |
| Onun evini yeniledim. | Open Subtitles | رمّمتُ شقّتها الخاصّة |
| Bayan Holland Rufus'un bunu onun dairesinde unuttuğunu söyledi. | Open Subtitles | السيّدة (هولند) قالت أن (روفس) ترك التلفيعة في شقّتها |
| dairesinde bulduk. | Open Subtitles | عُثِرَ عليه في شقّتها |
| Bu akşam yemeğini dairesinde yemeyi tercih etti. | Open Subtitles | الأخت (ماري) تفضّل أن تتعشّى في شقّتها هذه الليلة |