| Senin dibe vurmanın bu kadar büyük bir parçası olmama izin verdiğin için sağ ol, ha? | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي أن اراك وانت تنهار بسهولة. |
| Fazladan bir hafta daha kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالمكوث أسبوع إضافي |
| Bir kez daha koltukta uyumama izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالجلوس على هذه الاريكة مرة اخرى |
| Partine gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim Jimmy. | Open Subtitles | لكن سترى انني كحال البقية. شكرا لسماحك لي بحظور حفلت يا جيمي. |
| Hey, Stewie, odanda kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | هاي, ستوي, شكرا لسماحك لي بالبقاء بغرفتك. |
| Kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالبقاء هنا. |
| Beni iş yerine getirdiğin için sağol. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالمجئ معك الى الشركة اليوم |
| Erken çıkmama izin verdiğin için sağ ol bebeğim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالخروج باكرا ياعزيزي نعم - |
| Bir karar almadan önce seni görmeme izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي برؤيتك قبل ان اتخذ اي قرار |
| Şahane makaleni okumama izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بقراءة مقالتك الرائع |
| Bunu yapmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بتوصيلك. |
| Bunu ayarladığın için sağol ama, tüm ekibin burada olmasına gerek yoktu. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بتجهيز هذا الامر لكن لم يتوجب على الفريق بأكمله ان يتواجد هنا |
| Kalmama izin verdiğin için sağol. Sorun değil. Babam misafir odası için çarsaf ütülüyor. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالتوقف عندك ابي يكوي الصحائف في هذه اللحظة |