| Şikayet dosyaları masama, Shelby. Jamey'e söyle onlarla ilgilensin | Open Subtitles | ضع الشكاوي على منضدتي ، شلبي وأخبر ، جيمي كي يحضر أكبرها |
| Aksi takdirde, şirket çapında el yazısı tahlili yaptırması için Bay Shelby'ye gideceğim. | Open Subtitles | او بطريقةٍ ما، سيتوجب عليّ إخبار "سيد "شلبي ساعرض هذا على محلل الخطوط |
| Dinle, eğer ikimiz Shelby'nin kulübüne girersek, tüm soloları ve düetleri alırız. | Open Subtitles | اسمعي ، اذا كنا انا و انت في فرقة شلبي سوف نحصل على كل الاغاني المنفردة و الاغاني الثنائية |
| Dürüst olmak zorundayım, Shelby, Penis fotoğraflarını sevmem. | Open Subtitles | علي أن أكون صادقة، شلبي لا أستمتع بصورة القضيب |
| Çelebi hoca, öğrendim yeter. | Open Subtitles | يكفي ما تعلّمته يا أستاذ (شلبي) |
| - Edebiyat ilahı Brian Shelby. - Nice yıllara! | Open Subtitles | براين شلبي , حظ سعيد عيد ميلاد سعيد |
| Shelby başka nelerimi verdi sana? | Open Subtitles | ما الاشياء التي اعطاك "شلبي" من صلاحياتي؟ |
| - Shelby'i cumartesi günü için davet ettin mi? | Open Subtitles | لجنة امتحان طبي ودراسات اجتماعية -هل دعوتِ "شلبي" السبت القادم؟ |
| Sığırlarınızı kesilmek için onca yoldan Shelby'ye gönderiyorsunuz. | Open Subtitles | إنّك ترسل ماشيتك .. كلّ الطريق لِـ"شلبي" لأجل أن تذبح |
| Jill Shelby hakkında. | Open Subtitles | الامر يتعلق بجيل شلبي |
| Shelby, bak. Mm-hmm? Seninle çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعي شلبي لا اريد الخروج معك |
| Shelby, bu Dr. Breeland. | Open Subtitles | شلبي اقدم لك د.بريلاند |
| Dr. Breeland, bu Shelby. | Open Subtitles | د.بريلاند هذه شلبي |
| Shelby, öyle bir sinirledim ki bıyığım yerinden çıktı! | Open Subtitles | شلبي انت جننتني شاربي سوف يقع |
| Shelby, yürümüyor bu. | Open Subtitles | شلبي هذا لن يأتي بنتيجة |
| Dün gece Memur Shelby'nin evine gizlice girene ve bodrumunda kızı bulana dek inanmamıştım. | Open Subtitles | ولم أكن أعلم أن الشرطي (شلبي) متورط بالأمر حتى دخلت منزله الليلة الفائتة ورأيت الفتاة في القبو |
| - Evet, Shelby, bir modelsin. - Evet. | Open Subtitles | إذاً، شلبي أنت عارضة أزياء نعم - |
| Kız kardeşi yıkama evindeydi, masalarında bir Shelby olduğundan övünerek bahsediyordu. | Open Subtitles | لقد كانت أختها موجودة في غرفة الغسيل مبكرا تذيع خبر أن هناك فرد من آل (شلبي) كان على طاولة اختها |
| COLEMAN'IN YARIM BIRAKTIĞI İŞİ BİTİRMELİ MİYİM? - Burada mıydın? - Bay Shelby. | Open Subtitles | ها هو أنت "سيد " شلبي |
| Pîrî Mehmet Paşa'nın oğlu Mehmet Çelebi. | Open Subtitles | (محمد شلبي) ابن (بيري محمد باشا) |
| Shelbyville'e bir gençlik merkezi inşa ediyorlar. | Open Subtitles | أنهم يبنون مركز شبابي في شلبي فيلد |