"شممته" - Translation from Arabic to Turkish

• kokladım
• koku
• Kokusunu
• kokuyu

Bir kokladım, baktım ki bir gün daha giyilecek durumda.
شممته ووجدت أنني أستطيع ارتدائه ليوم آخر

Onu kokladım gibi geldi.
ظننتني شممته

Bu şimdiye kadar duyduğum en berbat koku.
اوه هذا أكثر شيء مقرف شممته في حياتي رغم اني من الهند

Toronto'da gözümü açtığım zaman parkın orta yerinde evsiz bir keş gibi otururken alabildiğim tek koku Drakkar Noir oldu.
عندما استيقظت, في تورونتو, في حديقة عامة, وأبدو كأيّ مدمن مخدرات بلا مأوى كل ما شممته هو عطر "دراكار نوار"

Havaya yayılan bu taze kan Kokusunu daha önce de almıştım.
رائحه الدم الجديد في الهواء ، دم شممته من قبل

Gördüğün, duyduğun, Kokusunu aldığın bir şey var mıydı?
ماذا أيضاً ؟ ما الذي رأيته أيضاً , أو سمعته أو شممته ؟

Bu kokuyu başka yerde de aldım yakın zamanda. Zayıf ama kesinlikle şüphe bırakmayacak miktarda.
لقد شممته أيضاً بمكانٍ آخر مؤخراً بشكل ضعيف لكن ملحوظ

kokladım!
لقد شممته

- kokladım.
لقد شممته

Onu kokladım Mag.
لقد شممته يا (ماغ)

Babandan gelen o koku, gerçek ruhunun kokusuydu.
العطر الذي شممته على والدك كان حتما عطر روحه الحقيقي

Dün gece koridorda aldığım koku da buydu.
و هذا ما شممته ليلة البارحة في الممر

- Parmağımı kokla. - Evet, bir koku geliyor.
شم اصبعي نعم,لقد شممته

Norman'dan beri çok fazla koku alıyorum Tamamen ölümün içinde
: (ذات الشيء الذي شممته منذ الـ (نورماندي . الديزل و البارود و الموت

Officer Schaefer, Kokusunu aldığınız alkolün... müvekkilimin nefesinden geldiğine emin misiniz?
الضابط شايفر الكحول الذي شممته هل أنت متأكد بأنه كان من نفس موكلي؟

Sabah Kokusunu duyduğum aklıma geldi. Camı kırdığımda kendimden emindim.
ظننتني شممته سابقاً وحين كسرت النافذة، تأكدت

Çürük kereste Kokusunu evde yürürken almıştım.
انا شممته خلال التفقد