| Böylesine bir kazaya şahit olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقُ انكِ شهدتِ تلكَ الحادثة الفظيعة |
| Cinayete şahit oldunuz, ya bırakın sizinle konuşalım, ya da sizi karakola götürmek zorundayız. | Open Subtitles | لقد شهدتِ جريمة قتل، لذا إمّا تدعينا ندخل ونتحدّث، أو يُمكننا جرّكِ إلى المركز. |
| Bu faturaya imza attığınızı az önce ifadenizde belirttiniz. | Open Subtitles | لقد شهدتِ للتو على أنكِ وقّعتِ على الفاتورة |
| Bayan Swift, ifadenizde bu çocuğun siz ve müvekkilimiz arasında gerçekleşen cinsel ilişkiden olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | آنسة (سويفت) شهدتِ بأنّ طفلِكَ هو نتيجة "المعاشرة الرضائيه" بينك وبين موكلنا؟ |
| İfadende... boğazını sıktığını ve sana vurduğunu söyledin. | Open Subtitles | .... لقد شهدتِ بأنّه خنقكِ وضربكِ |
| İfadende... boğazını sıktığını ve sana vurduğunu söyledin. | Open Subtitles | .... لقد شهدتِ بأنّه خنقكِ وضربكِ |
| Yarın onun aleyhinde tanıklık edersen öldün demektir. | Open Subtitles | لو شهدتِ ضدّه غداً، فأنتِ ميّتة لا محالة. |
| Dirilişime ve yaralarımın iyileşmesine tanık oldun. | Open Subtitles | لقد شهدتِ على بعثِ و رأيتِ جروحي تلتئم. |
| Bizim didişip durmamıza şahit oldun sadece. | Open Subtitles | ولكنك شهدتِ فقط المشاحنات التي دارت بيننا. |
| Barutun taksimine şahit olup istikametini duydunuz. | Open Subtitles | أنتِ شهدتِ إتفاقية البارود ولقد سمعتِ بوجهتها |
| Az önce bir federal ajanın öldürülmesine şahit oldun. | Open Subtitles | لقد شهدتِ للتو مقتل عميل فيدرالي |
| Bak,dün Ivy ile ilgili karışıklığa şahit olduğun için çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسمعي, آسف لأنك شهدتِ المشكلة مع (آيفي) الليلة الماضية |
| Profesör Hill, ifadenizde, | Open Subtitles | أيتها البروفيسور (هيل), شهدتِ أنك كتبتِ استدلالًا |
| Ancak, benim de not ettiğim ifadenizde, | Open Subtitles | ,لكن عندما شهدتِ, كما كتبتُ |
| Yarın onun aleyhinde tanıklık edersen, ölürsün. | Open Subtitles | لو شهدتِ ضدّه غداً، فأنتِ ميّتة لا محالة. |
| - Bu katliama tanık oldun mu? | Open Subtitles | هل شهدتِ المذبحة؟ |