| - İşte ünlü bir terörist olmanın bedeli de budur. | Open Subtitles | هذا ثمن أن تكون إرهابياً شهيراً لم تكوني لتفعلي هذا |
| ünlü olmanın yani. | Open Subtitles | تباً لم أعلم أنه صعب جداً أن تكون شهيراً |
| Zengin... ya da ünlü olmak için değil, ama... kendini ifade etmek için. | Open Subtitles | ليس لكي تصبح غنياً أو شهيراً أو أي شيء آخر ولكن لكي تعبر عن نفسك |
| Sizlere meşhur bir örnek vereyim, yenilik dağılım yasası'nın meşhur bir başarısızlık ve de başarı örneği. | TED | دعوني أعطيكم مثالاً شهيراً، مثالاً شهيراً عن نجاح وفشل قانون نشر الابتكار. |
| Şanslısınız..en az popüler öğrenciyi seçip, balo kraliçesi yapman gerekiyor 1 haftada | Open Subtitles | لحسن حظك يجب أن تأخذين على الأقل تلميذاً شهيراً وتجعلين ذلك الفرد ملكة منتخبة في حفلة الإعادة خلال أسبوع |
| Adam ünlü olmayı seviyor. Herkes onun öldüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | الرجل يحبّ أن يكون شهيراً الجميع يعتقد أنّه قد مات |
| Rivayete göre ünlü bir general savaş arabasını, zaferinden kalan altın ganimetlerle hıncahınç doldurmuş, bir muharebeden dönüyormuş. | Open Subtitles | تقول القصة أن جنرالًا شهيراً كان عائدًا من معركة مركبته تكدست للغاية بغنائم حربه الذهبية، دفع صدره خارجًا |
| Mayfield, 30'lu ve 40'lı yıllarda ünlü bir oteldi. Sonra kısa bir süreliğine pis bir yere dönüştü. 1980'de yeniden düzenlenene kadar. | Open Subtitles | الميفيلد كان فندقاً شهيراً في الثلاثينات والأربعينات ثم أصبح مخزناً للسلع حتى عام 1980 حين تم تعديله. |
| Kimse ölüm şekilleri yüzünden ünlü olmak istemez. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يكون شهيراً " " بطريقة موته |
| Sen de hâlâ ünlü olabilirsin. | Open Subtitles | .ربما لازال بإمكانك أن تصبح شهيراً |
| Her zaman bir ünlü olmak istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما أردت أن أكون شهيراً. |
| Artık New York'a bedava seyahat biletimiz var çünkü Bay Monatti ünlü bir sanatçı olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لأن السيد (موناتي) يعتقد بأنك ستصبح فناناً شهيراً |
| Bütün gün buradaydık ve Chris daha ünlü olamadı. | Open Subtitles | نحن هنا طوال اليوم، و(كريس) ليس فناناً شهيراً بعد |
| ünlü olacak. | Open Subtitles | هذا الصبي سيكون شهيراً |
| Sanki ünlü bir adam olmuştum. | Open Subtitles | أصبحت رجلاً شهيراً أو ما شابه |
| Çocukken, anneme dedim ki "ünlü ve zengin olduğumda, kendime bir Alfred bulacağım." | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً, اخبرت امي قلت:" أمي, عندما اصبح غنياً و شهيراً سيصبح لدي (ألفريد)" |
| ünlü bir boksörmüş. | Open Subtitles | لقد كان ملاكماً شهيراً |
| Bilmiyor muydunuz? Moe artık çok ünlü biri. | Open Subtitles | ألا تعرفون؟ "مو" أصبح شهيراً الآن |
| Evet. Köydeyken, şu meşhur kayıp ayı balığı etleri olayının esrarını çözmüştü. | Open Subtitles | في وطننا كان شهيراً بحل لغز اللحم المقدد المفقود |
| O zamana kadar meşhur ve zengin bir Amerikalı olacağım. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين، سأصبح أمريكياً شهيراً وغنياً. |
| Ve kendini meşhur yapman için, onun hayatını sabote etmene izin vermem. | Open Subtitles | ولن أسمح لك بتدمير حياته لتصبح شهيراً |
| Pazar günleri popüler olmasının yanında bistro "Boşver'in Karışığı" adlı ürünüyle de ünlüydü menüdeki tüm ürünleri barındıran bir yumurta yemeği. | Open Subtitles | بالإضافة إلى شعبيته يوم الأحد المطعم كان شهيراً أيضاً بشيء يدعى "سكيبس سكرامبل" طبق بيض به كل شيء على القائمة |