| Bu bir şey yapmaya yeterli değil. | Open Subtitles | فى الحقيقه انه ليس بالوقت الكافى لعمل شىء ذو أهميه |
| Bu insanları birbirine bağlayacak bir şey varsa, onunla ilişkili olmalı. | Open Subtitles | فى حالة ما اذا كان بها اى شىء ذو علاقة بتلك الضحيا, سيكون هذا هو طريقنا لحل القضية عن طريقها |
| - Kadeşlerim beni çok önemli bir şey taşıdığınızı söylemek için uyandırdı. | Open Subtitles | أخواتى أيقظونى لأنك تحمل شىء ذو أهمية كبيرة |
| Prens Thun, bundan daha değerli bir şey olamaz. | Open Subtitles | الاميرثان نامل ان تقدم شىء ذو اهمية |
| Arkada işe yarar bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم اجد اى شىء ذو فائده فى الخلف |
| Büyük bir ev arıyorum, şöyle klas bir şey. | Open Subtitles | أبْحثُ عن بيت كبير شىء ذو طراز مميز |
| Benzersiz gücü olan bir şey. | Open Subtitles | شىء ذو قوة فريدة |
| Bende değerli bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدىّ شىء ذو قيمه |