| Joo Goon geri döndüğümde sana söyleyeceğim Önemli bir şey var. | Open Subtitles | ،أيها الرئيس عندما أعود، هناك شيءٌ مهم يجب أن أُخْـبرك بهِ |
| Sana Önemli bir şey göstereceğim. Görmek istemiyor musun? | Open Subtitles | لدي شيءٌ مهم أريدكِ أن تريه هل تريدين أم لا؟ |
| Önemli bir şey söyleyecektin hani. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأن لديكِ شيءٌ مهم ستخبرينهلنا. |
| Tecrübelerime göre, bir erkek yemeğe çıkmak için ısrar ediyorsa, söylemek istediği Önemli bir şey vardır. | Open Subtitles | حسنًا، وفقًا لخبرتي عندما يصّر الرجل على تناول وجبة، فإن لديه شيءٌ مهم لقوله. |
| Diane, Sana söyleyeceğim gerçekten Önemli bir şey var. | Open Subtitles | (ديانا ) ، لدي شيءٌ مهم أريد أن أقوله لك |
| Söylemek istediğim çok Önemli bir şey var. | Open Subtitles | لديَّ شيءٌ مهم سأخبركَ إياه. |
| - Önemli bir şey oldu. | Open Subtitles | طرأ شيءٌ مهم |